Kişilik bireyin inanç, tutum, değer, mizaç ve duygu gibi unsurlarını ve kişinin fiziksel, ruhsal, duygusal ve devinimsel (harekete dayalı) özelliklerini içine alan geniş bir kavramdır. Kişilik ile ilişkili en önemli kavramlar karakter ve mizaçtır.
Mizaç bireyin devinimsel ve özellikle duygusal yaşamının niteliklerini anlatan bir kavramdır. Bu yönüyle mizaç, doğuştan kazanılmış bir özelliktir. Bir durum karşısında hissettiğimiz duygu, duygunun ortaya çıkma süresi ve duygu durumumuzun sürekliliği mizacımız hakkında önemli ipuçları içerir. Aynı durum karşısında bir kişi ani ve uzun bir tepki verirken, bir diğeri yüzeysel bir tepkide bulunabilir veya tepkisiz kalabilir. Karakter ise insanın içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışı ve değerler sistemine uygun bir davranış tarzını benimsemesine denir. (Feriha Baymur, Genel Psikoloji, s. 252.) Konuşma dilinde, yaşadığı toplumun değer yargılarını benimsemiş ve buna göre yaşayan kişilere “karakterli”, bu normlara aykırı hareket edenlere “karaktersiz” insan denilmektedir. Bundan hareketle karakter, bireyin sonradan kazandığı özellikleri ifade etmektedir. Örneğin Hz. Ebu Bekir (r.a.), Hz. Ömer (r.a.), Hz. Osman (r.a.) ve Hz. Ali (r.a.) farklı mizaçlara sahip olsalar da, yetiştikleri çevre ve edindikleri ahlak bakımından benzer karakterlere sahiptir.
Kişiliğin parçası olan karakter, bireyin sosyal normlara uyumunu ifade ettiğinden, bir toplumda mevcut olan değerler kişilik gelişimini etkilemektedir. Bir toplumun sahip olduğu değerlerin çeşitli kaynakları vardır. Hukuk, ahlak ve din bunlardan bazılarıdır.
İslam dini bireye öğütlediği ahlaki ilkelerle, kişilik gelişiminde önemli bir yere sahiptir. “ Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, kötülüğü ve taşkınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (Nahl sûresi, 90. ayet.) ayetiyle kişilik gelişimine olumlu yönde etki eden mesajları içerir.