Melekler, Allah’ın (c.c) emriyle çeşitli görevleri yerine getirmek üzere yaratılmış nûrânî ve rûhânî varlıklardır. Melekleri duyularımızla algılayamaz, gözümüzle göremeyiz. Bu sebeple onlar hakkındaki bilgileri, ancak Kur’an-ı Kerim’den ve Peygamberimiz’in (s.a.v) sözlerinden öğrenebiliriz. Meleklerin varlığını şüphe duymaksızın kabul etmek, İslam dininin temel inanç esaslarındandır. Allah (c.c), peygamberlere mesajlarını melek aracılığıyla bildirmiştir. Bu yüzden melekleri inkâr etmek, dolaylı olarak vahyi, peygamberi, peygamberin getirdiği kitabı ve tebliğ ettiği dini de inkâr etmek anlamına gelir. O hâlde, Allah’ın (c.c) vahiy gönderdiğine, peygamberlere ve kitaplara iman eden bir kimsenin meleklere de inanması gerekir.
Kâinattaki varlıkların bir kısmını gözümüzle görür, duyularımızla algılayabiliriz. Ancak varlıklar, sadece algılayabildiklerimizden ibaret değildir. Göremediğimiz ve algılayamadığımız varlıklar da bulunmaktadır. Bir şeyin varlığını kabul etmek için onu mutlaka görmemiz gerekmez. Görmediğimiz hâlde varlığını kabul ettiğimiz pek çok şey vardır. Örneğin; akıl, sevgi, merhamet ve mutluluğu gözümüzle göremeyiz. Fakat hepimiz bunların varlığını kabul ederiz. Melekler, cinler ve şeytan görülmeyen varlıklar arasında yer alır. Onları göremeyişimiz, gözümüzün onları görebilecek özellikte olmamasındandır. Biz melekleri ve şeytanı göremeyiz, ama onların varlığına inanırız. Çünkü Rabbimiz, meleklerin ve şeytanın var olduğunu Kur’an-ı Kerim’de bize bildirmiştir. Meleklerin insanlardan ve diğer varlıklardan farklı birtakım özellikleri vardır.
1. Melekler, nurdan yaratılmışlardır.
2. Son derece güçlü ve kuvvetlidirler.
3. Çok hızlı hareket edebilirler. Bu nedenle kısa zamanda çok uzun mesafelere gidebilirler.
4. Allah’ın kendilerine verdikleri emir ve görevleri yerine getiren varlıklardır.
5. Sürekli Allah’a itaat ve kullukla meşgul olurlar.
6. Allah’ın emirlerine karşı gelmez, isyan etmezler. Allah’ın herhangi bir yasağını çiğneyip günah işlemezler. Hiçbir varlığa kötülük etmezler.
7. Meleklerin cinsiyetleri yoktur.
8. Onlar yemez, içmez ve uyumazlar.
Temel görevi Allah’a (c.c) kulluk ve itaat olan melekler sayılamayacak kadar çoktur. Kulluk ve ibadet görevlerinin yanı sıra Kur’ân-ı Kerim’de ve hadislerde bildirilmiş özel işlerle görevlendirilmiş olanları da vardır. Cebrail, Allah(c.c) tarafından vahiy getirmekle görevlidir.
Hz. Âdem’den (a.s.) son Peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v) kadar tüm peygamberlere Allah’ın (c.c) mesajını Cebrail ulaştırmıştır. Cebrail için “Emin” ve “Ruhu’l-kudüs” isimleri de kullanılmaktadır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır, “ (Resûlüm!) Onu Rûhu’l-emîn (Cebrail) uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle, senin kalbine indirmiştir.”29
Azrail, eceli gelen canlıların ruhunu almakla görevli olduğu için kendisine “ölüm meleği” (melekü’l-mevt) de denilmiştir. Onun bu görevi Kur’an’da şöyle bildirilmiştir: “De ki: Size vekil kılınan ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabb’inize döndürüleceksiniz.”30
Mikail, tabiat olaylarını ve varlıkların rızıklarını idare etmekle görevlidir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır: “Kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e, Mikail’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkârcı kâfirlerin düşmanıdır.”31
İsrafil, sûra üflemekle görevlidir. İsrafil’in sûra ilk üflemesiyle kıyamet kopacak ve ikinci üflemesiyle tekrar diriliş gerçekleşecektir. Kur’an-ı Kerim’de konuyla ilgili şöyle buyrulmaktadır: “Sûra üflenince artık Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra sûra bir kere daha üfürülür. Onlar da hemen ayağa kalkarak bekleşirler.”32
Kiramen kâtibin, insanın sağında ve solunda bulunan iki melektir. Sağdaki melek iyi, soldaki ise kötü davranışları yazmakla görevlidir. Bu melekler kıyamet günü hesap sırasında yazdıklarına şahitlik edeceklerdir. Kur’an’da bu melekler hakkında şöyle buyrulur: “Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler.”33
Hafaza melekleri, Allah’ın (c.c) emri doğrultusunda insanları kötülüklerden korurlar. Kur’an’da bu melekler hakkında şöyle buyrulur: “Onun önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır…”34
Münker ve Nekir, ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki melektir. Bu melekler ölenleri kabirde sorgulayacaklardır. Melekler, kötülük ve günahlardan korunmaları, güzelliklere kavuşmaları için mü’minlere dua ederler. Bunu Yüce Rabbimiz bize şöyle haber vermektedir: “…
(Melekler) Rablerini överek tesbih ederler. O’na inanırlar. Mü’minlerin bağışlanması için şöyle dua ederler:
Ey Rabbimiz! Sen’in ilmin ve rahmetin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tevbe edip Sen’in yoluna uyanları bağışla. Onları cehennem azabından koru! Ey Rabbimiz! Mü’minleri ve onların atalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine yerleştir. Şüphesiz güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Sensin. Bir de onları her türlü kötülük ve günahlardan koru! Sen kimi kötülüklerden korursan, (hesap günü de) ona merhamet edersin. İşte asıl kurtuluş ve büyük mutluluk budur.”35
Melekler insanları iyiliğe ve güzelliğe yönlendirirler. Allah’a (c.c) isyan etmemeleri ve günahtan uzak olmaları nedeniyle de iyiliği ve güzelliği sembolize ederler. Peygamber Efendimiz(s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “ Şeytan da melek de insanoğluna sokularak kalbine birtakım şeyler getirirler. Şeytanın işi kötülükle korkutup hakkı yalanlamaktır. Meleğin işi ise iyiyi tavsiye edip Hakk’ı doğrulamaktır. İçinde iyi bir şey bulunan kimse onun Allah’tan olduğunu bilsin ve Allah’a hamt etsin. Kötü bir şeyi bulan ise şeytandan koruması için Allah’a sığınsın.”36
29. Şuarâ suresi, 193-195. ayetler.
30. Secde suresi, 11. ayet.
31. Bakara suresi, 98. ayet.
32. Zümer suresi, 68. ayet.
33. İnfitâr suresi, 10-12. ayetler.
34. Ra’d suresi, 11. ayet.