Ahlaki Değerlerin Dinle İlişkisi

Ahlak kelime anlamı tabiat ve huy gibi anlamlara gelir. Genel anlamıyla ahlak, insanların davranışlarını, eylemlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen kurallardır. Ahlakın hem insanı hem de insan ilişkilerini düzenleyen bir yönü olduğundan, bireysel ahlakın yanı sıra toplum ahlakından da bahsedebiliriz. Ayrıca kişinin uğraşı ve mesleğiyle dâhil olduğu topluluklara ait ahlak ilkeleri vardır. Bu iş ve uğraşa ilişkin ahlak ilkelerine, birey o işi yaparken tabi olur. Tıp ahlakı ve basın ahlakı gibi ifadeler buna örnek olarak gösterilebilir.

MARUF
Dinlerin ve insan topluluklarının iyi, güzel, doğru ve faydalı kabul ettiği değerlerdir.

MÜNKER
Dinlerin ve insan topluluklarının kötü ve yanlış kabul ettiği düşünce, tavır ve davranışlardır.

Doğuştan iyi veya kötü insan yoktur. Konuşma dilinde kullandığımız “iyi insan” ve “kötü insan” ifadeleri kişinin yaratılıştan gelen yapısını değil, çoğunlukla seçtiği tercihini ifade eder. İnsan, iradesiyle hem iyilik hem de kötülük yetisine sahiptir. İnsanı iyi veya kötü kılan ise tercihleridir.

İnsan doğası gereği zihinsel, ruhsal ve bedensel açıdan sürekli bir gelişim ve değişim içerisindedir. Özellikle zihinsel ve ruhsal gelişim, bireyin ahlak anlayışında belirleyici rol oynar. Yaşla beraber soyut düşünme biçimi geliştiğinden bireyin olayları algılama, yorumlama ve fikir yürütme yetilerinde değişim yaşanır. Küçük yaşlarda bir çocuğun ahlak anlayışı, dışa bağlı ve sınırlıdır. On iki yaşından itibaren soyut düşünme başladığından kişinin içselleştirdiği değer yargıları haline gelir.

Ahlaken iyiye yönelme çabasına erdem denir. Erdem, kişinin ruhsal ahlaki olgunluğunun bir ifadesidir. Ahlak felsefesine göre erdem veya fazilet; iyi olma, alçakgönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi değerlerin genel adıdır. Bu özellikleri kendinde barındıran kişiye de erdemli insan denilmektedir. Erdemli insan söz, düşünce ve eylemlerinde bir bütün olarak iyiye yönelir. İslam dini de kişinin söz, düşünce ve davranışlarında bir otoriteden korktuğu veya cezadan kaçındığı için değil, kendi iradesiyle iyiliği arzulayan bir insanın olmasını amaçlar.

Güzel ahlak sahibi insanın en önemli özelliklerinden biri taşıdığı sorumluluk duygusudur. İnsan ancak kişiye, varlığa ve tabiata karşı sorumlu olduğunu hissettiği zaman, o varlığa karşı iyi davranışlar sergiler. İnsan, akıl ve irade sahibi bir varlık olduğundan eylemlerinden sorumludur. Ahiret inancı da insanın sorumluluğunu hatırlatır. “Kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal sûresi, 7-8. ayetler.) ayetleri kişinin eylemlerindeki sorumluluğunu vurgular.

Yorum yapın