Değerlerimiz bizim kişilik gelişimimizi etkiler mi?

Din, ahlak, örf ve âdetler bir milleti millet yapan değerlerin başında gelir. Dinî inancı olmayan, ahlaki ilkelere önem vermeyen, kendine ait örf ve âdetleri olmayan bir millet veya toplumun varlığını devam ettirebilmesi mümkün değildir. İşte bir toplumu toplum yapan bu değerler, kişiler açısından da son derece önemlidir.

Dinî ve ahlaki değerler, kişilerin iyi, güzel ve faydalı işlere yönelmesini ister. Kişinin başta kendisine, ailesine, milletine ve devletine karşı sorumluluklarını yerine getirmesini öğütler. İslam bizlere verdiği mesajlarla kişilik gelişimine katkı sunar. Kur’an-ı Kerim’de: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, kötülüğü ve taşkınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (Nahl suresi,90. ayet.) ayeti kişilik gelişimine yön veren ilahi mesajlardan biridir. İnsan, kişilik ve karakterini oluşturacak değerlerle ilk olarak ailesinde karşılaşır. Anne ile baba millî ve manevi değerlerini evlatlarına davranışlarıyla aktarır.

Bu hususta İslam, anne ve babaya, evlatlarına ahlaki değerleri kazandırma yükümlülüğünü vermiştir. “Hiçbir baba, evladına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir.” (Tirmizi, Birr, 33.) hadisi bu yükümlülüğü bize hatırlatmaktadır. Çocukların kişilik gelişiminde çevrenin de etkisi önemlidir. Arkadaş çevresi ve kullandığımız iletişim araçları kişiliğimizi oluşturan değerlerin kazanılması açısından önemlidir. Onun için arkadaş seçimine dikkat edilmesi gerekmektedir. Rabbimiz Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.” (Tövbe suresi, 119. ayet.) buyurarak kişiliğimize etki edecek arkadaş seçimine dikkat çekmiştir.

Sevgili Peygamberimiz de (s.a.v.): “İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya onu sana ikram eder yahut sen ondan miski satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” (Müslim, Birr, 146.) ve “Kişi dostunun dinî üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin.” (Tirmizi, Zühd, 45.) buyurarak arkadaşlarımızın bizim kişilik gelişimimize nasıl tesir ettiklerine dikkat çekmiştir.

Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin değerlerimize bağlı bir nesil olarak yetiştirilmesi eğitim kurumlarımızın da temel görevleri arasındadır. Bilgisayar ve teknoloji devrinde yaşamamız dolayısı ile bu iletişim araçlarını da bilinçli bir şekilde kullanmalıyız. Aksi takdirde kişilik gelişimimize kötü etkileri olabilir. Nasıl ki arkadaş seçimine dikkat etmemiz gerekiyorsa sosyal medya kullanımında da bu ölçüye dikkat etmemiz gerekir. Örneğin telefon ve bilgisayar bağımlılığı bizleri ailemizden, sosyal çevremizden koparıp, toplum içinde yalnızlaştırarak psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Toplumun sahip olduğu değerler, gençlerin yetişmesinde önemli bir yere sahiptir. Geleceğini teslim edeceği gençliğinin iyi yetişmesini isteyen milletlerin, millî ve manevi değerlerine, gelenek ve göreneklerine bağlı kalarak temel değerlerine sahip çıkmaları gerekmektedir. Bu değerlerin genç nesle aktarımının en önemli yolu da bunlara sahip çıkmak ve onları yaşamakla gerçekleşir.

Yorum yapın