Ahiret İnancının İnsana Kazandırdıkları

“Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da nimet, güzellik ve iyilik ver, öteki dünyada da nimet, güzellik ve iyilik ver.” (Bakara suresi, 201. ayet.) Ahiret hayatına imanın, insan hayatı üzerinde derin etkileri ve faydaları vardır.

Dünya hayatını gerçek anlamda idrak etmek ancak ahiret hayatı ile mümkündür. Dünya ahiretin tarlası olduğu gibi ahiret de dünya için bu dünyanın düzeni içindir. İnsan ahiretini bu dünyada yaptıklarıyla kazanır. Dünya hayatını boş, gereksiz ve haram davranışlardan uzak durarak yaşar. (Süleyman Toprak, Ahirete İman, s.12) Dünya hayatı amaçsız olmadığı gibi sonsuz da değildir. Yaratılan her varlığın bir başlangıcı ve sonu vardır. İnsan da başlangıcı ve sonu olan bir varlık olarak yaratılmıştır. İnsan doğar, büyür ve belli bir süre dünyada yaşar, ölür ve her şeyi yaratan Rabb’ine geri döner. İnsanın ölümüyle birlikte dünya hayatı biter ve ebedî ahiret hayatı başlar. İnsan dünya hayatının geçici ve sonlu, ahiret hayatının kalıcı olduğunu bilmeli ve iyi davranışlarda bulunmalıdır. Kur’an-ı Kerim’de bu konu hakkında şöyle buyrulur:

“Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” (Ankebut suresi, 64. ayet.) İslam dininin temel inançlarından biri de ahirete imandır. Ahirete iman, Kur’an-ı Kerim’in pek çok yerinde Allah’a (c.c.) imanla birlikte zikredilir. Ahirete iman ile Allah’a (c.c.) iman arasında güçlü bir bağ vardır. Eğer kişi ahireti inkâr ederse onu var eden Allah’ı da (c.c.) inkâr etmiş sayılır. (Hadislerle İslam, C 1, s. 592.) Ahirette yaptıklarının hesabını göreceğine inanan bir mümin, ibadetlerine devam eder ve ahlakını güzelleştirir. Dünya ve ahiret hayatı, birbirinin devamı olan iki hayattır. Dünya hayatı bir tarladır. İnsan dünyada ne ekerse ahirette onu biçer. Dünyada iyi şeyler yapan kişiler ahirette cennette gidecek ve mükâfatını alacak, kötü davranışlarda bulunanlar da karşılığını cehennemde alacaktır. İnsan, günah işlediğinde hemen tövbe eder ve iyilik yaparsa Allah (c.c.) merhametiyle onu affeder.

“Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” (Ankebut suresi, 64. ayet.) İslam dininin temel inançlarından biri de ahirete imandır. Ahirete iman, Kur’an-ı Kerim’in pek çok yerinde Allah’a (c.c.) imanla birlikte zikredilir. Ahirete iman ile Allah’a (c.c.) iman arasında güçlü bir bağ vardır. Eğer kişi ahireti inkâr ederse onu var eden Allah’ı da (c.c.) inkâr etmiş sayılır. (Hadislerle İslam, C 1, s. 592.) Ahirette yaptıklarının hesabını göreceğine inanan bir mümin, ibadetlerine devam eder ve ahlakını güzelleştirir. Dünya ve ahiret hayatı, birbirinin devamı olan iki hayattır. Dünya hayatı bir tarladır. İnsan dünyada ne ekerse ahirette onu biçer. Dünyada iyi şeyler yapan kişiler ahirette cennette gidecek ve mükâfatını alacak, kötü davranışlarda bulunanlar da karşılığını cehennemde alacaktır. İnsan, günah işlediğinde hemen tövbe eder ve iyilik yaparsa Allah (c.c.) merhametiyle onu affeder.

Ahirete iman eden bir mümin, öldükten sonra yok olmayacağını, başka bir âlemde hayatını sürdüreceğini bilir. Ölümle yok olmak insanın en büyük korkularından biridir çünkü insan ebedî yaşamak ister. Ahiret inancı, insana ölümün bir son olmadığını aksine daha uzun bir hayatın başlangıcı için bir geçiş olduğunu gösterir. Ahirete iman eden bir kimse Allah’ın (c.c.) kendisine verdiği nimetlerin farkında olur ve şükreder. Ahirete iman etmeyen kişi ise ölüm korkusu yaşar. Ölümle birlikte hayatın biteceğini ve yok olup gideceğini düşünerek mutsuz olur. Kendisine verilen nimetlerin farkına varmaz.

Yorum yapın