Şefaat Nedir?

Sözlükte “tek olan bir şeyi dengi veya benzeriyle çift hale getirmek; birinin önüne düşüp işini görmeye çalışmak, işinin görülmesi için birinin aracılığını istemek” anlamlarındaki şef kökünden türeyen şefaat, “yardım etmek, suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için birine aracılık etmek” manalarına gelir. Terim olarak “kıyamet gününde peygamberlerin ve kendilerine izin verilen salih kulların, müminlerin bağışlanması için Allah (c.c) katında niyazda bulunması” anlamında kullanılır.84

Kur’an’da şefaati konu edinen ayetlerdeki ana fikir, genel olarak şirk inancının reddi ve tevhid inancının telkin edilmesi olmuştur. Dolayısıyla şefaatten mahrum olanların ana vasfı inkâr ve şirktir.85

Şefaat kavramına hadislerde de değinilmiş, başta Resulullah olmak üzere bütün peygamberler, melekler ve salih kulların müminlere şefaat edeceği rivayet edilmiştir.89 Bir başka rivayete göre Hz. Peygamber, ilkin ümmetinden cennet ehli olanlar için şefaatçi olacak, sonra cehenneme giren günahkârlar için üç defa şefaat edecek ve bu sayede cehennemlikler buradan çıkarılıp cennete alınacaktır. 90 Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her peygamberin müstecab (Allah’ın kabul edeceği) bir duası vardır. Her peygamber o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı kıyamet gününde, ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım. Ona inşaallah, ümmetimin şirk koşmadan ölenleri nail olacaktır.”91

Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir.” ?Tirmizi, şu ziyadeyi kaydeder: “Hz. Cabir (ra) dedi ki: “Kebair (büyük günah) ehli olmayanın şefaate ne ihtiyacı var”92 Yine Peygamberimiz (s.a.v), Kur’an okuyan ve oruç tutan kimseler hakkında bu ibadetlerin de şefaatçi olacağını bildirmiş ve “Kur’an-ı Kerim’i okuyun! Çünkü Kur’an, onu okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir.” demiştir.93

Şefaatin şartı olarak şunlar söylenebilir; Kur’an’da ve sahih hadislerde, hâkimiyet ve şefaatin yalnız Allah’a (c.c) ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Bununla birlikte Allah’ın (c.c) razı olduğu ve şefaat edilmelerine izin verdiği kimselere yine Allah’ın (c.c) izni dahilinde şefaat edilecektir. O’nun şefaat izni vereceği kulları Hz. Peygamber, diğer bütün peygamberler, melekler, salih ve müttaki müminlerdir.

Unutmayalım; Müslümanlara düşen görev, şefaate güvenerek dinin gereklerini terk etmek değil, şefaate layık olabilmek için çalışıp çabalamak olmalıdır.

Yorum yapın