Hz. Adem’den beri bütün peygamberlerin tebliğ ettiği tevhid inancını esas alan İslam akaidinin özellikleri şöyle sıralanabilir:
1. İslam akaidinin diğer inanç sistemlerinde bulunmayan özelliklerinden birisi; apaçık, sade ve anlaşılabilir bir akîde olması, kendisinde hiçbir kapalı ve müphem hususun bulunmamasıdır. İslam’ da bir olan Allah (c.c) inancı (tevhid) vardır; çift tanrıcılık (düalizm), üçleme (teslis) ve benzeri inançlar yoktur.
2. İslam akaidi insan fıtratına yabancı gelen ve yaratılışa zıt olan bir akîde değildir, fıtrata uygundur. Özellikle bu akîdenin temelini teşkil eden tevhid inancının insan fıtratına yerleşik olduğu hususunu Kur’an da açıklamaktadır.22
İslam akaidi fıtrata uygun olduğu gibi akl-ı selim tarafından da kolayca kabul edilecek esaslardan oluşur. Amentü’de belirlenen esaslar vahiy kaynaklı olup Kur’an ve sünnete dayanır. Allah Teala’nın insanlara en büyük ikramlarından olan akıl, İslam akaidini anlayıp benimsemekte hiç zorlanmaz. Ancak vahye muhatap olan ve sorumluluklar yüklenen insanın akaid esaslarını kolayca benimseyebilmesi için fıtratının ve vicdanının saflığını muhafaza etmesi gerekir. Aklı da onu saptıracak ve Allah’a (c.c) yönelmesini engelleyecek iç ve dış baskılardan uzak olmalıdır.
3. İslam akaidi artma ve eksilmeyi, tahrif (bozulma) ve tebdili (değiştirilmeyi) kabul etmeyen sabit ve değişmez bir akidedir. Herhangi bir din adamının, ilmî kongrenin veya konsilin – Hristiyanlık’ta olduğu gibi – onda bulunmayan şeyleri ona katması, onda bulunanı da ondan eksiltmesi mümkün değildir.
4. İslam akaidi kesin delillere dayanır. Diğer bazı inanç sistemlerinde görülen, inanılacak şeylerin zaten akılla kavranamayan şeyler olması gerektiği ve kişinin sorumluluğunun sadece körü körüne kabullenmekten ibaret olduğu gibi anlayışların İslam akaidinde yeri yoktur.
İslam akaidi, sadece kalp ve vicdana hitapla yetinmeyip kesin delillere ve açık istidlallere yer verir. Kur’an-ı Kerim; Allah’ın (c.c) varlığı, birliği ve kemal sıfatlarına sahip olduğu konusunda, kâinattan, insanın kendisinden ve tarihten deliller getirir. İnsanın, göklerin ve yerin ilk yaratılışından, baharda yeryüzünün tekrar canlanmasından hareketle, öldükten sonra dirilmenin mümkün olduğu sonucuna varır.27
5. İslam akaidi mutedil ve dengeli, ifrat ve tefritten uzak bir inanç sistemidir.
a. İslam akaidi, duyu organlarıyla kavrayamıyoruz diye tabiat ötesi şeylerin hepsini inkâr edenlerle, birden fazla ilahın varlığını kabul edip ilahi ruhun birtakım insanlara hattâ hayvanlara ve bitkilere geçtiğini (hulûl) söyleyenlerin iddialarını reddeder. İslam akaidi şirke kayan ilah telakkisini reddettiği gibi, inkârcılığı da reddetmiştir.
b. İslam akaidi Allah’ın (c.c) sıfatları konusunda da orta yolu izlemiştir. Ne tenzihte aşırı giderek ilahi sıfatları inkâr etmiş ne de teşbih (Allah’ı (c.c) yaratıklara benzetme) ve tecsime (Allah’ı (c.c) cisim kabul etme) düşmüştür.
c. İslam akaidi diğer inanç sistemlerine yaklaşımında da itidal üzeredir. Ancak İslam, bu sistemler içinde eriyip yok olmayı asla kabul etmemiştir.
d. İslam akaidi peygamberler hakkında da mutedil bir yol takip etmiştir. Onları hiçbir zaman ilah mertebesine yükseltmediği gibi, sıradan insan derecesine de indirmemiştir. İslam akaidine göre peygamberler ancak bir beşerdir. Fakat Allah (c.c) onları vahiyle şereflendirmiş, büyük günahlardan korumuş ve insanlara örnek yapmıştır.
23. Buhârî, Sulh, 5; Müslim, Akdiye, 17; ?bn Mâce, Mukaddime, 3.
24. Şûra suresi, 21. ayet.
25. Mâide suresi, 3. ayet.
26. Bakara suresi, 111. ayet.
27.bk. Enam suresi 101.ayet; Cin suresi 3.ayet; Rum suresi 19. ayet .
28. Müminûn suresi, 84-89. ayetler.
29. Şûra suresi, 11. ayet.
30. Bakara suresi, 255. ayet.
31. Neml suresi, 79. ayet.
32. Zuhruf suresi, 43. ayet.
33. Şûra suresi, 15. ayet.
34. Kâfirûn suresi, 1-6. ayetler.
35. Yunus suresi, 41. ayet.
36. Fussilet suresi, 33. ayet.