Günlük hayatta bize küçük bir iyilik eden kişiye teşekkür eder, ona karşı minnet duyarız. Bize yapılan iyiliğe karşılık vermek, minnet duygumuzu karşımızdaki kişiye ifade etmek isteriz. Bunu da söz ya da davranışlarımızla belirtiriz. Çünkü iyiliğe karşı iyilik yapmak, nezaket gereğidir ve bir insanlık borcudur.
Yüce Allah bizlere sayısız nimet vermiştir. Bizleri en güzel şekilde yaratmış; el, ayak, göz, kulak gibi çok kıymetli organlarla donatmıştır. Yaşayabilmemiz için havayı ve suyu yaratmış, hayatımızı sürdürebilmemiz için çeşit çeşit yiyecekler var etmiştir. Nasıl ki bize en küçük bir iyilik yapan birine teşekkür etmeyi borç biliyorsak verdiği nimetler için de Yüce Yaratıcı’ya şükretmeliyiz.
Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde bizlere verdiği nimetlerden bahsetmekte ve bunlar için kendisine şükretmemizi istemektedir. Mesela bir ayette, “…Yalnız Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol.” (Zümer suresi, 66. ayet.) buyurmaktadır. Başka bir ayette de Allah (c.c.), “…Ant olsun eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım…” (İbrahim suresi, 7. ayet.) buyurmakta ve şükretmenin, sahip olduğumuz nimetlerin artmasını sağlayacağını bildirmektedir. Ayrıca Rabb’imiz (c.c.) nimetlere nankörlük etmememiz konusunda bizleri uyarmaktadır.
“Gökten suyu indiren odur. Ondan hem size içecek vardır hem de hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler. (Allah) su sayesinde sizin için ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer meyvelerin hepsinden bitirir… O, geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı sizin hizmetinize verdi. İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren odur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.” Nahl suresi, 10, 11, 12 ve 14. ayetler.
Allah’a (c.c.) şükür, çeşitli yollarla yapılabilir. Mesela kalp ile şükür, nimetin Allah’tan (c.c.) geldiğini bilmek ve onun yüceliğini, cömertliğini hissetmektir. Yüce Yaratıcı’yı tanımak ve ona iman etmektir. Dil ile şükretmek ise “Ya Rabbi şükür, elhamdülillah, Ya Rabbi sana şükürler olsun, hamdolsun” vb. ifadelerle şükrünü ifade etmektir. Ancak şükrün yalnızca kalp ve dil ile ifade edilmesi yeterli değildir. Bunun yanı sıra Allah’ın (c.c.) nimetlerini onun istediği yönde kullanmak da şükreden kulun yapması gereken bir davranıştır. Örneğin dilin şükrü; yalan, dedikodu, gıybet, iftira gibi kötülüklerden kaçınmak, güzel söz söyleyip Allah’ı (c.c.) zikretmektir. Malın şükrü, onu muhtaçlarla paylaşmak, zekât ve sadaka verm
Bizler, verdiği nimetler ve yarattığı güzellikler için Allah’a (c.c.) şükredelim. Rabb’imizin (c.c.) emrettiği şeyleri yapmaya, yasakladığı işlerden de kaçınmaya özen gösterelim. Allah’ın (c.c.) bizden istediği gibi güzel ahlaklı bir insan olalım. Sahip olduğumuz nimetlerin değerini bilelim. Onları güzel kullanalım ve israf etmeyelim.