Müslümanların Bilime Katkıları

Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bilime teşvik eden mesajlarının rehberliğinde hem din bilimlerine hem de dünyevi bilimlere yönelerek önemli çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların pek çoğu, sosyal bilimler ve fen bilimleri alanında daha sonra yapılan çalışmaların temelini oluşturmuştur. Vahyin indirilmeye başlandığı andan itibaren Müslümanlar için en önemli konu Kur’an-ı Kerim’in anlama çabası olmuştur. Bu anlama çabası, Müslüman dünyasında pek çok dinî bilim dalının doğmasını sağlamıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Tefsir: Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin açıklanması, yorumlanması ve Kur’an ayetleri arasındaki bağlantıların incelenerek daha iyi anlaşılmasını konu edinen bilim dalıdır. Tefsir bilimi ile ilgilenen bilim adamlarına “müfessir” denir. İslam dünyasında tanınmış tefsir âlimlerinden bazıları şunlardır: Zemahşerî (öl.1144), Fahrettin Razi (öl.1210), Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (öl.1942).

Hadis: Peygamberimizin söz, tutum ve davranışlarını derleme, açıklama ve yorumlama ile ilgilenen bilim dalıdır. Hadis bilimi ile ilgilenenlere “muhaddis” denir. Bu alanda yazılmış en güvenilir altı eser İslam dünyasında “Kütüb-i Sitte” adıyla anılmaktadır. Bu altı kitabın yazarları şunlardır: Buhârî (öl.869), Müslim (öl.875), Ebû Dâvud (ö.888), Nesâi (öl.916), İbn Mâce (öl.886), Tirmizî (öl.875). Kelam: İslam dininin inanç esaslarını ayet, hadis ve aklı kullanarak açıklamaya çalışan bilim dalıdır. En ünlü kelamcılardan ikisi Mâturidi (öl.944) ve Eş’ari’dir (öl.941). Fıkıh: İbadetleri ve beşeri ilişkilerle ilgili kuralları, Kur’an ve sünnetten deliller bularak inceleyen bilim dalıdır. İslam hukuku da denilen fıkıh, ibadetlerin yanında evlenme, ticaret, yiyecek içecekler, cezalar gibi toplum nizamını ilgilendiren konularda İslam’ın ne gibi sınırlar çizdiğini inceler. En önemli fıkıh âlimleri arasında İmam Azam Ebu Hanife (öl.767), Enes bin Malik (öl.795), İmam Şâfii (öl.819) ve Ahmet bin Hanbel (öl.855), gibi isimler sayılabilir.

Siyer: Hz.Muhammed’in (s.a.v.) hayatını inceleyen bilim dalıdır. İbn İshak (öl.768) ve İbn Hişam (öl.833) önemli siyer âlimleridir.

Müslümanların dünyevi ilimlere de görüş, teori ve buluşlarla büyük katkıları olmuştur. Müslüman âlimler coğrafya, tarih, fizik, kimya, matematik, tıp ve astronomi gibi pek çok alanda tarih boyunca önemli çalışmalar yapmışlardır. Coğrafya: Ünlü Müslüman coğrafyacı Belhî’nin (öl.934) yaptığı çalışmalar kendisinden sonraki çalışmalara kaynaklık etmiş; Batılı araştırmacılar tarafından da uzun süre büyük bir coğrafyacı olarak tanınmasını sağlamıştır. 19 Piri Reis (öl.1554) ve Seydi Ali Reis (öl.1565) gibi coğrafyacılar çizdikleri haritalarla dönemlerine damga vurmuşlardır.

Evliya Çelebi (öl.1682) ve İbn Batuta (öl.1377) gibi seyyahların gezdikleri bölgeler hakkında kaleme aldıkları seyahatnameler günümüzde hâlâ başvuru kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Uluğ Bey (öl.1449) ve Katip Çelebi (öl.1657) gibi bir çok Müslüman coğrafyacı da bu alanda kalıcı eserler meydana getirmişlerdir.

Tarih: Müslümanların tarih ilmine ilgi duymalarında Kur’an-ı Kerim’de geçmiş milletlerle ilgili olayların sıkça anlatılması ve yeryüzünü gezerek geçmiş milletlerin âkıbetlerinin ne olduğunu araştırmalarının istenmesi etkili olmuştur.20 İslam dünyasında tanınan en ünlü tarihçilerden bazıları Taberi (öl.922), İbn Haldun (öl.1406) ve Ahmet Cevdet Paşa (öl.1895)’dır.

Astronomi: Kur’an-ı Kerim’in gökyüzü ve yıldızlarla ilgili ayetlerinden ilham alan Müslüman âlimler, astronomi alanında da birçok çalışma ve buluşa imza atmışlardır. Bu âlimlerden Battani (ö.929) güneş yılını 365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye olarak ölçmüştür. Bilim dünyasına katkılarından dolayı günümüzde Ay’ın bir bölgesine onun adı verilmiştir. Ayrıca hazırladığı ayarlı astronomik tablolar, Avrupa astronomisinde büyük etkiler bırakmıştır. 21

Ferazi, gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan usturlabı icat etmiştir.22 Ali Kuşçu (öl.1474), yıldızların yerlerini gösteren cetveller hazırlamış, rasathaneler kurarak birçok öğrenci yetiştirmiştir.23

Uluğ Bey (öl.1449) Semerkant’da rasathane kurarak astronomi ile ilgili ansiklopedik eserler kaleme almıştır.24

Birûni (öl.1061) astronomi ile ilgili yaklaşık 70 kitap yazmış, Kopernik’ten yıllarca önce Dünya’nın döndüğünü ve elips şeklinde hareket ettiğini iddia etmiştir. 25 Biruni aynı zamanda kitaplarında güneş ve ay tutulmasını çizimlerle açıklamıştır. 26

Fizik ve Kimya: El Cezerî (öl.1206) sibernetiğin ilk adımlarını atmış ve ilk robotu yapıp çalıştırmıştır. Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olan Cezerî’nin yaptığı otomatik makineler günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır. Tasarladığı otomatik makinelerden bazıları şunlardır: Fil saati, otomatik çalışan su makinesi, kandil saati, saz çalan robot, masa makinesi, abdest otomatı, pompa otomatı, mey dolum otomatı.27 Cezerî’nin en ünlü eserlerinden biri de Diyarbakır Ulu Camii’ndeki güneş saatidir.

Birûnî (öl.1048) ışığın sesten hızlı hareket ettiğini keşfetmiş; Kindi (ö.866) ise yerçekimi üzerine çalışmalar yapmıştır.

İbnu’l Heysem (öl.1039) fiziksel optik, meteorolojik optik, katoptrik, diyoptrik, yakıcı aynalar, gözün fizyolojisi ve algısal psikoloji alanlarında araştırmalar yapmıştır. 28 Görme olayının gözden çıkan ışınlarla değil; cisimlerden gelen ışınların göze ulaşmasıyla meydana geldiğini keşfetmiştir. Eserleri Latinceye çevrilmiş ve yaklaşık 600 yıl boyunca Avrupa’yı etkilemiştir. İbnu’l Heysem, eserlerinde fotoğraf makinesinin atası olan “karanlık oda”dan söz etmekte ve böyle bir delikli kamera ile ters görüntü elde edileceğini belirtmektedir.29

Müslüman bilim adamları kimya alanında da çok önemli çalışmalar yapmışlardır. Cabir bin Hayyan (öl.776) metallari sertleştirme ve minerallerine ayırma gibi alanlarda çalışmalar yapmıştır. Nitrik asit, hidrojen klorür ve sülfrik asitin rafine ve kristalize yöntemlerini icat etmiştir. Cabir bin Hayyan aynı zamanda sitrik asit, asetik asit, tartarik asit ve arsenik tozunun mucididir.30

Zekeriya er-Râzî (öl.925) gliserin, soda, sirke asidi, alkol ve nitrik asit gibi maddeleri keşfeden önemli bir Müslüman kimyacıdır. Kimyayı teoriden pratiğe geçirdiği için bu ilmin kurucularından kabul edilmektedir.31

Matematik: Harezmî (öl.846), bugün de kullanılan logaritmayı geliştirmiş ve sıfırlı ondalık sayıyı bulmuştur. İbnu’l Heysem (öl.1039) ve Hâzinî dört ve beş bilinmeyenli denklemlerin çözümünü bulmuşlardır.32

Ali Kuşçu (öl.1474) çağının sınırlarını aşan astronomik hesaplamalar yapmıştır. “Tusi Çifti” kavramını matematik dünyasına kazandıran Nasîruddin Tusi (öl.1274) bu teorisiyle gezegen hareketlerini çağının çok ötesinde bir anlayışla açıklamıştır.33

19 İlhan Kutluer, “Belhî, Ebu Zeyd”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 5, s. 413.
20 bk. Âl-i İmrân suresi, 137. ayet.
21 Seyyid Hüseyin Nasr, İslam’da Bilim ve Medeniyet, s. 169.
22 Mehmet Bayraktar, İslâm’da Bilim ve Teknoloji Tarihi, s. 89.
23 Seyyid Hüseyin Nasr, İslam’da Bilim ve Medenyet, s. 168.
24 Seyyid Hüseyin Nasr, İslam’da Bilim ve Medenyet, s. 173.
25 Mehmet Bayraktar, İslâm’da Bilim ve Teknoloji Tarihi, s.76.
26 Seyyid Hüseyin Nasr, İslam’da Bilim ve Medenyet, s. 177.
27 Sadettin Ökten, “Cezerî, İsmâil b. Rezzâz”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 7, s. 505-506.
28 Mehmet Bayraktar, İslâm’da Bilim ve Teknoloji Tarihi, s. 115.
29 Hüseyin Gazi Topdemir, “İbnü’l Heysem”, TDV İslam Ansiklopedisi., C.21, s. 84.
30 Mehmet Bayraktar, İslâm’da Bilim ve Teknoloji Tarihi, s. 156.
31 Mahmut Kaya, “Râzi, Ebû Bekir”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.34, s. 484.
32 Seyyid Hüseyin Nasr, İslam’da Bilim ve Medeniyet, s. 148.
33 Seyyid Hüseyin Nasr, İslam’da Bilim ve Medeniyet, s. 171.

Yorum yapın