İnsanların Düşünce ve İfade Özgürlüğü Hakkı Vardır

Düşünmek ve düşündüklerini sözle, yazıyla, çizimler, resimler ve diğer yollarla ifade etmek insana mahsus en temel niteliklerdendir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran bu özelliğin baskı altına alınması ve engellenmesi kabul edilemez. Bu sebeple düşünmek ve düşüncesini özgür bir şekilde ifade edebilmek en temel haklardandır.

Düşünce özgürlüğü, insanın baskı altında kalmaksızın kendi istek ve tercihleri doğrultusunda bir görüşü, bir fikri benimsemesi ve dilediği gibi düşünebilmesidir. İfade özgürlüğü ise kişinin düşüncelerini serbestçe dile getirebilmesi, savunabilmesi ve yayabilmesidir. Ancak diğer hakların kullanımında olduğu gibi ifade özgürlüğünün kullanımında da sınırlar vardır. İnsanların inançlarına ve kişilik haklarına yönelik hakaret, saldırı ve tehdit içeren söylemler ifade özgürlüğü olarak kabul edilemez.

Bir toplumda temel hakların ve özgürlüklerin varlığından bahsedilebilmesi için orada insanların özgürce düşünebilmeleri gerekir. Düşüncelerin, başkalarının hakları çerçevesinde özgürce ifade edilebildiği, tartışılabildiği toplumlarda huzur ve barış ortamı hâkim olur. Böylesi ortamlarda insanlar birbirlerine saygı duyar, yeni fikirler gelişir ve o toplumlar gerçekleştirmek istedikleri hedeflere birlik ve beraberlik ruhu içinde ulaşırlar.

İslam tarihine bakıldığında Müslüman toplumlarda düşünce ve ifade özgürlüğünün olduğu görülür. Âlimler ve düşünürler her konuda serbestçe düşünerek ulaştıkları sonuçları dile getirebilmişler; böylelikle pek çok ilim dalında kıymetli eserler yazabilmişlerdir. İslam dünyasındaki düşünce ve ifade özgürlüğü sayesinde Müslüman düşünürler ve bilim adamları insanlığın bilim ve düşünce tarihine büyük katkılar sunmuştur.

Anayasanın 25 ve 26. maddelerinde “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” ifadeleriyle düşünce ve ifade özgürlüğüyle alakalı hususlar düzenlenmiştir. Diğer hak ve özgürlüklerin kullanımında olduğu gibi düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanımında da sınırlamalar olabilmektedir. Nitekim anayasanın 26. maddesinde ifade özgürlüğüne şu şekilde sınır çizilmektedir: “Bu hürriyetlerin kullanılması; millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.”

Yorum yapın