İnsan en güzel biçimde yaratılmış şerefli bir varlıktır. Bu şerefli varlığın birbirleriyle olan ilişkileri de şerefli ve saygın olmalıdır. Kadın erkek ilişkilerinin temelini karşılıklı saygı ve sevgi oluşturur. Kur’an-ı Kerim’de bu durum “Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık…”(İsrâ suresi, 70. ayet.) ayetiyle ifade edilmiştir. Dolayısıyla insanların bu saygınlığı zedeleyecek söz, tutum ve davranışlardan uzak durması gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Sizin en hayırlınız hanımlarınıza karşı iyi davrananınızdır.”(Tirmizi, Radâ, 11.) buyurarak bu konuda erkeklere tavsiyede bulunmuştur. O, iyi ve güzel davranışlar sergileyen kadınlar için “Kişinin sahip olacağı en büyük hazineyi sana söyleyeyim mi? (Kocası) Yüzüne baktığında ona huzur veren, ondan bir şey istediğinde yerine getiren ve kocasının yokluğunda onun saygınlığını koruyan iyi bir kadın.”(Ebu Davud, Zekât, 32.) buyurarak bu hususa açıklık getirmiştir.
Kadın erkek ilişkilerinde dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de mahremiyet kurallarıdır. Kur’an-ı Kerim’in, “Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar…”(1) ve “Mümin kadınlara da söyle, Gözlerini haramdan sakınsınlar…”(2) ayetleri kadın erkek ilişkilerinde dikkat edilmesi istenilen temel ilkeleri açıklamıştır. Peygamberimiz, kişinin mahremi olmayan kimselere dokunmasını, istismar etmesini ve sömürmesini yasaklamıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) de Allah’ın (c.c.) bu emri doğrultusunda sahabîsini uyararak kadın ve erkek arasındaki mahremiyet kurallarına uyulmasını istemiştir.(3)
Dinimiz evlilik dışı ilişkileri yasaklamıştır. Bunun gibi yaşantılar başta toplumun en temel yapısı olan aile kurumuna zarar verir. İstismara açık olan bu tür yaşantılar kadın ve erkekler arasında karamsarlık, kıskançlık, kin ve nefretin artmasına neden olur. Nikah yapılmadan yaşanan birliktelikler de gelecekte derin pişmanlıklar ve acılar yaşanır. Kadın ve erkeğin birbirine olan güveninin azalması, sonucu insanlarda evlilik yapma; aile kurma isteği ortadan kalkar. Sadakatsizlikler oluşur, sosyal ve psikolojik sıkıntılara neden olur.
Kadın erkek ilişkileri denilince akla ilk gelen hususlardan biri de evliliktir. Allah (c.c.) kadının ve erkeğin evlenerek aile kurmaları için onları birbirlerine bağlı eş olacak şekilde yaratmış ve her birinin ancak diğeriyle mutlu bir hayat sürebileceğine işaret etmiştir. Bu husus Kur’an-ı Kerim’in bir ayetinde şöyle açıklamıştır: “Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O’nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.”(4) Başka bir ayette ise “Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar…”(5) buyurarak kadınlar ve erkeklerin birbirleri üzerinde birtakım haklarının olduğunu açıkça belirtmiştir.
Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) sahabeden biri gelerek, “Ya Resulallah! Kadınlarımızın bizim üzerimizdeki hakkı nedir?” diye sorduğunda Peygamberimiz (s.a.v.),
“Yediğiniz ölçüde yedirmek, giydiğiniz seviyede giydirmek, onlara yaptıkları işin ve kendilerinin çirkin olduğunu söylememektir…”(Ebu Davud, Radâ’, 41.) diye cevap vermiştir.
Evlilikte dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de eşlerden her birinin diğerinin hak ve hukukuna uygun davranıp onunla iyi geçinmesidir. Yüce Allah (c.c.) Kur’an’da “…Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsanız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur…”(Nisâ suresi, 19.) buyurmuştur. Dünyada hatasız insan yoktur. İnsanların bazı hataları olabilir. Bu sebeple kişi eşinde gördüğü kusurları büyütmemeli, bazı davranışlarını beğenmediği için ona haksızlık etmemelidir. Onun iyi ve güzel yönlerini görmeye çalışmalıdır. Eşler arasındaki bu tutuma dikkat çeken Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Bir kimse eşine kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse bir başka huyunu beğenir.”(Müslim, Radâ, 61.)
Peygamberimiz (s.a.v.) hiçbir zaman eşine kaba davranmamış, Müslümanlardan da eşlerine kötü söz ve davranışlarda bulunmamalarını istemiştir. Çünkü eşleri yıpratan ve onları derinden yaralayan en acı şey, birbirlerinin eksikliklerini ve kusurlarını yüzlerine vurmaktır. Eşler birbirlerinin hatalarını güzel bir üslupla söylemelidir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) kadınların onurlarını korumuş ve erkeklerden onlara karşı kırıcı ve incitici söz ve davranışlardan kaçınmalarını istemiştir. Kadınları aşağılayan ve onlara karşı şiddete başvuranları ise uyarmış “Kadınlarını döven erkeklerde hayır yoktur.”(Müslim, Talak, 34.) sözüyle tepkisini dile getirmiştir. Kadınların göstereceği olumsuz davranışlara karşı da sabırlı olmayı tavsiye etmiştir. Bazı kadınlar kendisine gelip eşlerinin şiddet uyguladıklarını söyleyince Allah Resulü onlara “İçinizden bazılarınız gündüz eşini dövüp de gece aynı yatağı paylaşmaya utanmıyorlar mı?”(Muhyiddin Nevevi, Riyazu’s-Salihin, C 1, s. 321.) diyerek şiddet uygulayan eşleri eleştirmiş ve kınamıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) kadın olsun erkek olsun, herkesle görüşür, konuşur ve konuştuğu kişilere değer verirdi. Onları küçümseyici davranışlardan kaçınırdı. Konuşan kişinin sözünü asla kesmez, kendisi birine hitap ettiği zaman doğrudan ona yönelir, onun yüzüne bakarak konuşurdu. Böylece Peygamberimizle (s.a.v.) konuşanlar kendilerine değer verildiğini hissederlerdi. Bizler de kadın erkek ilişkileri hususunda nazik, anlayışlı, sabırlı ve hoşgörülü olmalıyız. Kur’an’ın emirlerini ve Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) öğütlerini dikkate almalıyız. Söz ve davranışlarımızla, insanın değerini ve onurunu zedeleyen tutumlar sergilememeye özen göstermeliyiz.
(1) Nûr suresi, 30. ayet.
(2) Nûr suresi, 31. ayet.
(3) Tirmizi, Hac, 54.
(4) Rûm suresi, 21. ayet.
(5) Tevbe suresi, 71. ayet.
Allah Razı olsun