Dua Etmek ve Hayır Yapmak

Vefat eden kişinin arkasından, ona karşı yapacağımız görevlerden biri de dua etmektir. Cenaze namazı, ölen kişi için dua niyetiyle kılınır. Cenaze defnedilirken ve defnedildikten sonra ölen kişinin affı için Allah’a (c.c.) dua edilir. Ölen kişinin arkasından onu hayırla yâd etmek ve onun için duada bulunmak güzel bir davranıştır. Peygamberimiz (s.a.v.), “Cenaze namazı kıldığınız zaman, ölen kimseye içtenlikle dua ediniz.” buyurarak ölü için dua edilmesini istemiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) bir ölünün arkasından, “Allah’ım! Bu ölüye mağfiret et, ona merhamet et, onu bağışla… cennete koy ve cehennem azabından koru.” diyerek dua etmiştir. Yüce Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim’de, “… Rabb’imiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabb’imiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!” buyurarak bizlere nasıl dua edeceğimizi göstermiştir.

Ölen birine dua etmek için mutlaka mezara gitmek gerekmez. Kişi istediği yerde ve zamanda dua edebilir. Çünkü dua etmek için belirli bir yer ve zamana ihtiyaç yoktur. Dinî kültürümüzde ve geleneklerimizde bir kimse öldükten sonra onun ardından hayır ve yardımlar yapılır. İnsanlar yapılan hayırlardan yararlandıkça adına hayır yapılan kişinin bundan sevap kazanacağına inanılır.

“Hayır”, karşılığını sadece Allah’tan (c.c.) bekleyerek söylenen söz, yapılan iş ve davranışlardır. Hayır yapmak; fakire sadaka vermek, okul, cami, yol, çeşme yaptırmak ve günahların affı için dua etmek gibi hem maddi hem de manevi yollarla olur.

İslam dininde, insanların yararına yapılan okul, çeşme, hastane, köprü, yol vb. hayırların insanlara faydaları devam ettiği sürece sahibine sevap kazandıracağı belirtilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Bir insan öldüğüzaman şu üç ameli hariç bütün amellerinin sevabı sona erer: Sadaka- i cariye, kendisinden faydalanılan bir ilim, anne ve babasına hayır dua eden bir çocuk.”

Bir kimse Peygamberimize (s.a.v.) gelerek: “Ey Allah’ın (c.c.) elçisi, annem ansızın, vasiyet etmeden öldü. İnanıyorum yaşıyor olsa fakirlere sadaka verirdi. Şimdi ben onun için sadaka versem, sevabı ona ulaşır mı, diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v.), “Evet ulaşır.” buyurdu. Ölen birinin arkasından geride kalan yakınları dua etmeli ve onun sevap kazanması için hayır yapmalıdır. Örneğin; okul, hastane ya da çeşme yaptıran bir hayırseverin, bu hizmetlerinden yararlananların duası, hem kendisine hem de ölmüş yakınlarına sevap kazandırır.

Yorum yapın