Laiklik, din konusunda devletin tarafsızlığını ifade eder. Laiklik, belli bir dini benimseyerek diğer din ve inançları dışlamadan, bireyin özgürlüklerini devlet ve toplum karşısında güvence altına alır. Laiklik ilkesi ile toplumun kültürel ve dinî çeşitliliği korunarak huzur ve barış temelli bir sosyal düzen hedeflenir.
Laik devlet, din ve inançlar karşısında tamamen tarafsızdır. Bireyin belli bir dine inanma ve onun ibadetlerini yerine getirme hakkına müdahale etmez. Yaptığı düzenlemeler ve aldığı önlemlerle bireyin din ve inancını herhangi bir zorlama olmaksızın yaşamasını, kanaatlerini serbestçe ifade etmesini garanti altına alır.
Laik devlet, toplumun ihtiyaç duyduğu dini hizmeti üretebilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapar. Akıl ve bilimin esas alındığı bir yönetim anlayışı ile çeşitli dinlerin kurumlarına ve mensuplarına kanunun önünde eşit davranılır.
Laiklik anlayışıyla toplumun her kesimine inanç ve davranış özgürlüğü temin edilerek dinin toplumda siyasi bir öge olarak kullanılmasının önüne geçilmiştir. Atatürk bu konuda “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiçbir kimse hiçbir kimseyi ne bir din ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılmaz.” (Atatürkçülük, C 1, s.110-111.) demiştir.
Laik devlet, yönetim yapısı, düzenlemeleri ve normları ile toplumda dinî inanç ve görevlerin rahatça yerine getirilmesine imkân sağlar. Vatandaşlarını dinî inanç ve kanaatlerine göre sınıflamaz, onlara farklı muamele yapmaz. Vatandaşlar hiçbir baskı altında kalmadan görüş ve düşüncelerini serbestçe ifade edebilirler. Böylece toplumda barış, huzur ve güven ortamı egemen olur.
hocam ideolojinin esiri olmuşsunuz Laikliği savunuyorsunuz açın bir İslamı öğrenin Allah laiklğimi emretmiş yoksa kendi koyduğu kuranımı