Alevilik-Bektaşilikteki en önemli uygulamalardan ve cemdeki on iki hizmetten biri semahtır. Semah, ceme katılanların, manevi coşku içerisinde aşkla ayakta ve müzik eşliğinde dönmeleridir. Alevilik-Bektaşilik kültüründe kadın ve erkekler birlikte semah dönerler. Semah hem cem töreninin önemli bir parçası hem de on iki hizmetten biridir. Bu nedenle semahsız bir cem töreni düşünmek mümkün de değildir.
Semah esnasında bağlama eşliğinde deyişler okunur. Semah dönülürken el ele tutuşulmaz ve ayaklar da çıplak olur. Semaha katılanlar ya karşılıklı durarak ya da halka şeklini alarak dönerler. Ayrıca dedenin, yani mürşidin olduğu yöne sırtlarını dönmemeye de dikkat ederler. Çünkü orası Hz. Ali makamıdır, kutsal bir makamdır.
Cem sırasında törenin bazı bölümlerinde, genellikle de son bölümünde dedenin işareti ile semah yapacak olan kişiler ayağa kalkar ve semaha başlarlar.
Ağır ağır çalınan bağlama ve söylenen nefesler eşliğinde semah dönülür. Nefesler giderek hızlanır, bununla uyumlu olarak semah dönenler de hızlanır. Semah dönerken tevhit, miraçlama, duvaz-imam ve mersiyeler de söylenir. Alevi-Bektaşi kültürüne göre semah; din, dil, ırk, kadın-erkek ayrımı olmaksızın, kişilerin ellerini göğe doğru kaldırarak Allah’ın bir ve tek olduğunu tekrar tekrar zikretmeleri anlamına gelir.
Semahta dikkat çeken bazı hareketler vardır. Mesela semahta en çok görülen figür, sağ elin ayasının yukarıya (göğe), sol elin ise yere dönük olmasıdır. Bu sembolik davranış, Alevilik-Bektaşilikteki “Hak’tan rahmet alır, halka veririz. Kendimize hiçbir şeyi mal etmeyiz.” düşüncesini ifade eder. Semah aynı zamanda insanın maneviyatıyla yüzleşmesi, maddi dünyadan uzaklaşması ve Yüce Allah’a yaklaşmasıdır.
Semahlardan sonra sembolik olarak saka suyu ikram edilir. Bunun nedeni Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin ve yakınlarının Kerbelâ’da günlerce susuz bırakılarak şehit edilmiş olmalarıdır. İşte semahlardan sonra dağıtılan suyla Alevi-Bektaşiler, bu acı olayı bir kez daha yad etmiş olurlar.