Kur’an-ı Kerim’in en temel konusu, inançtır. İnanç, kelime olarak inanılan şey, itikat, iman ve birine duyulan güven gibi anlamlara gelmektedir. Dinî terim olarak ise Yüce Allah’ın (c.c.) peygamberleri aracılığıyla gönderdiği ilkeleri onaylamak ve bunların doğruluğunu tereddüt etmeden kabul etmek demektir. İnanmak, insana bazı sorumluluklar yükler. Allah’a (c.c.) inanan bir kimse ibadet ve ahlak konusundaki görevlerini bilinçli bir şekilde yerine getirmeye gayret eder.
İslam inancının temeli tevhide dayanır. Tevhid, Allah’ın (c.c.) tek olduğuna; eşi, benzeri ve ortağının olmadığına inanmaktır. İhlâs suresinde “De ki: O, Allah birdir. Allah samettir (Her şey ona muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir.). O doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi (benzeri) yoktur.” buyrularak tevhid inancı vurgulanmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de, “Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar bulunsaydı, yer ve gök (bunların düzeni) kesinlikle bozulup gitmişti…’’ (Enbiyâ suresi, 22. ayet.) buyrularak Allah’ın (c.c.) bir ve tek ilâh olduğu belirtilmiştir.
Yüce Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim’de her topluluğa peygamberler gönderdiğini bildirmiştir. (bk. Fâtır suresi, 24. ayet; Nisâ suresi, 164. ayet; Mü’min suresi, 78. ayet.) Bunlardan bir kısmının adını Kur’an-ı Kerim’de zikretmiştir. (bk. Mü’min suresi, 78. ayet.) Allah (c.c.), ‘’Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “O’nun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz…” (Bakara suresi, 285-286. ayetler.) buyurarak insanlara, iman esaslarını genel olarak bildirmiştir. Peygamberlere iman etmek ilahî kitaplara iman etmeyi de beraberinde getirmiştir. Bu durum Kur’an’da “Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.’’ (Bakara suresi, 4. ayet.) ayetiyle ifade edilmiştir. Kur’an’da meleklerin ve ahiret hayatının varlığı da bildirilmiştir.
Yüce Allah (c.c.) “… Onlar (melekler) asla Allah’a isyan etmez ve kendilerine verilen bütün emirleri yerine getirirler.‘’ (Tahrîm suresi, 6. ayet.) buyurarak meleklerin varlığını ve emirlerini eksiksiz yerine getirdiklerini bildirmiştir. Ahiret hayatıyla ilgili olarak bir ayette ‘’De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kâdirdir.’’ (Ankebût suresi, 20. ayet.) buyrulmaktadır. Yüce Allah (c.c.) Kur’an’ı Kerim’de iman esaslarını bildirmiştir. Bu esaslar bir bütündür. İbadetler ile ahlak ilkeleri iman esaslarıyla ilişki halindedir.
Başlıca iman esasları ise Allah’a (c.c.), peygamberlere, meleklere, ilahî kitaplara, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan (c.c.) olduğuna ve ahiret hayatına inanmaktır. Bir kişinin Müslüman olabilmesi için Kur’an’da yer alan inanç esaslarını içtenlikle, kendi özgür iradesiyle kabul etmesi gerekir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’e göre iman, kişinin hür iradesi ve gönül rızasıyla gerçekleşirse değer kazanır. (bk. Bakara suresi, 256. ayet; Yûnus suresi, 99. ayet.)