Niçin İbadet Edilir?

İnsan, inandığı varlığın emrini yerine getirmek ve ona olan sevgisini, saygısını, güvenini belli etmek için ibadet eder. İmanı, onu Allah’a (c.c.) teslim olmaya; ibadetleri de kulluğunu ifade etmeye yönlendirir. Böylece insan ibadetleri sayesinde inancını pekiştirir ve Allah’a (c.c.) olan sevgisini artırır. İbadet, insanı kötülüklerden uzaklaştırır ve güzel davranışları yapmaya istekli hâle getirir. Nitekim yüce Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim’de “Sana kitaptan vahyolunanı oku, namazını kıl; zira namaz çirkin ve kötü şeylerden alıkoyar…” (Ankebût suresi, 45.ayet.) buyurarak namazın kötülüklere engel olacağını kullarına bildirmiştir.

Evren mükemmel bir şekilde yaratılmıştır ve yaratılan her şeyin bir amacı vardır. İnsanın yaradılış amacı da kulluk etmektir. İnsanların kulluk etmesi gerektiği Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir: “O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir; öyleyse O’na kulluk et ve O’na kullukta sabırlı ol…” (Meryem suresi, 65.ayet.) Dolayısıyla Allah’a (c.c.) kulluk vazifesini yerine getirebilmek için de ibadet etmek gerekir.

Yüce Allah (c.c.), insanlara faydalanmaları için sayısız nimet vermiştir. Zira “O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah’ın nimetlerini sayacak olsanız bitiremezsiniz.” (Nahl suresi, 18.ayet.) ayeti de bu konuya vurgu yapmaktadır. Mümin de Rabbinin sayısız nimetlerine karşılık kulluk ve şükran borcu olarak Allah’a (c.c.) ibadet eder. Peygamberimiz (s.a.v.) de Allah’ın (c.c.) büyüklüğü ve sayısız lütufları karşısında daha çok şükretme gereği duyarak kendisini ibadete vermiştir. Hz. Aişe’nin (r.a.) çok fazla ibadet etmesinin sebebini sorması üzerine “Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı?” (Buhârî, Teheccüd, 6.) diye cevap vermiştir. Ayrıca Yüce Allah (c.c.) “De ki: Sizi yaratan, sizin için kulaklar, gözler ve kalpler var eden O’dur. Ne az şükrediyorsunuz.” (Mülk suresi, 23. ayet.) buyurarak kullarına her fırsatta Allah’a (c.c.) şükretmesi gerektiğini hatırlatmıştır.

İbadetler aynı zamanda kul ile Allah (c.c.) arasında kurulan bir bağdır. Her şeyi yoktan var eden yaratıcısına muhtaç olan insanın, aracısız olarak durumunu ifade etmesini sağlar. Mümin ibadet esnasında nerede olursa olsun, bulunduğu yerde Allah’ı (c.c.) bulur (Bakara suresi,115.ayet.), kendisine şah damarından daha yakın olduğunu (Kâf suresi, 16.ayet.) hisseder. Allah’ın (c.c.) kendisine yakın olduğunu bildiği için kendisini yalnız hissetmez. İbadet, insanların ümitsizliğe ve karamsarlığa düşmesini engeller. Bu konuyla ilgili Kur’an-ı Kerim’de yüce Allah (c.c.), “Bilin ki! Kalpler sadece Allah’ı anmak ile huzura kavuşur” (Ra’d sursi, 28. ayet.) buyurmuştur.

İbadet eden kimse, Allah’ın (c.c.) emirlerine uymanın ve sorumluluklarını yerine getirmenin iç huzurunu yaşar . Bu durum da insanın hayatında mutlu ve huzurlu olmasını sağlar. Ayrıca yüce Allah (c.c.), güzel işlerde bulunup gerçek anlamda ibadetlerini yerine getiren bir kimse hakkında “… İman edip iyi işler yapanlar cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlara diledikleri her şey vardır. İşte büyük lütuf budur.” (Şûrâ suresi, 22. ayet.) buyurarak dünyada yaptıklarımızın karşılığını ahirette en güzel şekilde alacağımızı bildirmiştir.

Yorum yapın