İnsan çeşitli yollarla bilgiye ulaşır. Kur’anda insanın bilgi edinme yolları vahiy, akıl ve duyu organları olarak açıklanır.
Vahiy doğru bilgi edinme kaynaklarının başında gelir. Yüce Allah’ın varlığı, birliği, peygamberlerin gönderiliş amaçları, kutsal kitaplar, sorumlu olduğumuz ibadetler, inanç esasları, ahlaki ilkeler ve öldükten sonraki yaşamla ilgili bilgiler verir. Ayrıca evrenin yaratılışı hakkında açıklamalarda bulunur. İnsanların mutlu, huzurlu ve barış içinde yaşamaları konusunda onlara çeşitli öğütler verir.
İnsanın doğru bilgi kaynaklarından olan akıl ve vahiy birbirini destekler. Kur’an’ın getirdiği ilkeler, akla uygundur. Çünkü aklı yaratan da vahyi, gönderen de Allah’tır.
Akıl ve duyularla doğru bilgiye nasıl ulaşılır?
Kur’an’a göre bir bilgi edinme yollarından diğeri de akıldır. Düşünce ve yorumlama gücü olarak da isimlendirebileceğimiz akıl, bilgi edinme açısından insana büyük imkânlar sağlar. Akıl sayesinde insan hayatını devam ettirme için gerekli bilgiyi edinir. Akıl, varlıkların hakikatini bilmeyi, iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında ayrım yapabilmeyi sağlar. İnsan, akıl sayesinde yeni bilgiler edinir. Yine akıl, beş duyu ile elde edilen bilgilerden hareketle bu bilgilerin arka planını yorumlar ve daha farklı sonuçlara ulaşır. Bir manada akıl hem bilgi edinme aracıdır hem de bilgileri yorumlayandır. Yüce Allah, akla önem vermiş; aklı ile doğru bilgiye ulaşanları övmüştür.
Bir ayette: “Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabb’imiz sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru.” (Âl-i İmrân Suresi, 191. ayet) buyrulmuştur.
Bilgi edinme yollarından bir diğeri olan duyu organları, insan için çok önemlidir. İnsan görme, duyma, tatma, koklama, dokunma gibi duyularıyla bilgi edinir. Çevremizdeki varlıkların çoğunun şeklini, rengini görerek nesnelerin sertliğini veya yumuşaklığını dokunarak anlayabiliriz. Kur’an’da akılla duyular arasında sıkı bir ilişki olduğu belirtilir ve insanın sahip olduğu duyularını iyi kullanması istenir. Allah, İsrâ Suresi, 36. ayette: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” şeklinde buyurarak duyu organlarını kullanmadaki sorumluluğumuza dikkat çekerek bizleri uyarmıştır.