Kur’an-ı Kerim’de Din Kavramı

Arapçada din kelimesi, yaratıcının emir ve hâkimiyeti, kulun itaat ve teslimiyetine dayalı karşılıklı ilişkiyi ifade etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de din kelimesi, doksan beş yerde çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır.

Kur’an’da “Allah katında (hak) din, İslam’dır.” denilerek, Allah’ın (c.c.) inanan insanlara öngördüğü dinin İslam olduğuna işaret edilir. Bir başka yerde ise “Kim İslam’dan başka bir din seçerse, bu ondan kabul edilmeyecektir.” denilerek İslam’ın dışındaki dinlerin varlığından da bahsedilir. Böylece Kur’an’da din kavramıyla özel anlamda İslam, genel anlamda ise bütün dinler kastedilir. Buna göre Kur’an’da din iki çeşittir. Biri mutlak din (objektif), diğeri ise değişken (sübjektif) dindir.

Mutlak din, Kur’an’ın Allah’a (c.c.) izafe ettiği, bütün peygamberlerin getirdiği, esas ve ilkeleri belli olup zaman ve mekâna göre özünde değişiklik olmayan dindir. Mutlak dini anlatan ed-dîn kavramı, Allah’ın (c.c.) tarih boyu gönderdiği din olan İslam’ı ifade eder. Başka bir ifadeyle Kur’an’da “İnsanlığın evrensel ve daimi dini” olarak İslam anlatılır. Değişken din ise insanların algılayışına ve belirlemesine göre yaşama geçirilmiş ve kişi ve toplumlara göre değişkenlik gösteren dindir. Bu dinler, ister Allah’tan (c.c.) gelip insanların anlayışlarına göre dönüştürülmüş olsun, isterse bizzat insanın kendisi tarafından düzenlenmiş olsun aynı kategoride değerlendirilir.

Kur’an-ı Kerim’de İslam dışındaki dinler, hatta Mekkeli müşriklerin inançları bile din olarak adlandırılır. Fakat dinsizlik gibi bir kavramdan veya anlayıştan Kur’an’da hiç söz edilmez. Buradan yeryüzünde dinsiz bir toplumun bulunmadığı veya dinsiz olmanın insanın doğasına aykırı olduğu sonucu çıkarılabilir.

Yorum yapın