İslam dininin yasakladığı kötülüklerden biri, insanlar hakkında kötü zanda bulunmaktır. Buna dinî terim olarak su-i zan denir. Zan, dinimizde asla bir bilgi kaynağı olamaz. Çünkü zanda şüphe, tereddüt ve ihtimal vardır. Bu sebeple zanla hareket etmek doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan bir ayette bu konuyla ilgili olarak şöyle buyrulur: “…Onlar sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.” (Necm suresi, 28. ayet.) Dinimiz, su-i zandan kaçınmamızı, başkaları hakkında iyi zan beslememizi ister. İnsan başkaları hakkında, özellikle de iyi tanımadığı kişiler hakkında elbette tedbirli olmalıdır. Toplumda iyi insanlar olduğu gibi kötülük yapabilecek kişilerin de olabileceğini aklından çıkarmamalıdır. Çevresindeki bazı kişilerden zarar görebileceğini dikkate almalıdır. Ancak bu durumu bir hastalık hâline getirmemelidir. Herkese şüpheyle bakmamalıdır. İnsanlar arasındaki iyi ilişkiler güven temeline dayanır. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) de buyurduğu gibi “Müslüman, elinden ve dilinden diğer müminlerin güvende olduğu kimsedir…” (Buhârî, İman, 4-5, Rikak, 26.) Bu sebeple aksi bir bilgi veya durum yoksa insanlar hakkında olumlu düşünmeliyiz. Arka planını iyi bilmediğimiz davranışlardan dolayı insanları hemen yargılamanın yanlış olduğunu iyi kavramalıyız. Birinin yanlış anlaşılmaya müsait bir sözünü hemen en kötü açıdan değerlendirip o kişi hakkında ön yargıda bulunmamalıyız.
Kötü zan, birey ve toplum açısından çeşitli olumsuzluklara yol açar. Kötü zanda bulunan kimse, başkalarına karşı hep olumsuz yaklaşır. Herkese şüpheyle bakar. İnsanlarla güvene dayalı ilişkiler kuramaz. Çevresindeki kişiler hiç hak etmediği hâlde onlara olumsuz tavırlar sergiler. Kötü zanda bulunan kişi, sonunda pişmanlık yaşayabilir ve mahcup olabilir. Bütün bunlar da toplumda güvensizliğe ve huzursuzluğa neden olur. İnsanlar arasında iyi ilişkilerin kurulmasını engeller, barış ortamını bozar.
İslam dini insanlar hakkında su-i zanda bulunmayı, başkaları hakkında ön yargılı davranmayı yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerim’de yer alan bir ayette, “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır…” (Hucurât suresi, 12. ayet.) buyrulur. Duyumlarla hareket etmek yanlıştır. Böyle yapmak insanı, sonunda pişman olacağı şekilde davranmaya yöneltebilir. Yüce Allah (c.c.), “Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurât suresi, 6. ayet.) buyurarak bizi uyarmaktadır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Su-i zandan sakınınız. Çünkü su-i zan, sözlerin en yalanıdır…” (Buhârî, Vesâyâ, 8; Müslim, Birr, 28-29.) Bizler su-i zandan kaçınalım. İnsanlar hakkında ön yargılı olmayalım, onlara karşı zanla hareket etmeyelim. Özellikle bilgiye dayanmayan kötü zannın insanlarla ilişkilerimize zarar vereceğini ve günah olduğunu bilelim. Aksi yönde açık ve kesin bir delil olmadıkça insanlar hakkında hüsn-ü zanda (iyi zanda) bulunalım.