İffet, sözlükte “haramdan uzak durmak, helal ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak, edeb, hayâ, izzet ve haysiyet.” anlamına gelir. Ahlaki bir terim olarak ise kişiyi bedenî ve maddi hazlara aşırı düşkünlükten koruyan erdem demektir.7
İffet; insanın eliyle, diliyle harama yönelmekten sakınmasıdır. İffet, fitneden sakındıran, günah işlemekten alıkoyan erdemli bir davranıştır. Kur’an-ı Kerim’de: “(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.”8 ayeti ile iffetli davrananlar övülmektedir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) bile “Yâ Rabbi! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”9 diye dua etmiştir. “Allah, yoksul olmasına rağmen iffetini korumaya çalışan mü’min kulunu sever.”10 diye buyurmuş ve mü’minleri iffetli olmaya davet etmiştir. Ayrıca yardıma en lâyık kimselerin, iffetini korumaya çalışan yoksullar olduğunu bildirmiştir.11 Gerçek anlamda mü’min sayılabilmek için insanın hayâ, edep, iffet gibi ahlaki erdemlerle donanması ve dinin günah saydığı, akl-ı selimin de ayıp ve kötü kabul ettiği tutum ve davranışlardan uzak durması gerekir. Nitekim Hz. Peygamber’in, (s.a.v.) “Her kim ağzına ve cinsel arzularına hâkim olacağı konusunda bana söz verirse ben de onun cennete girmesine kefil olurum.”12 hadisi iffetli olmanın önem derecesini ortaya koymaktadır.
7. Mustafa Çağrıcı, “iffet”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 21, s. 506.
8. Bakara suresi, 273. ayet.
9. Müslim, Zikir, 72; İbn Mâce, Dua, 2; Tirmizi, Deavat, 71.
10. İbn Mâce, Zühd, 5.
11. Müslim, Zekât, 2.
12. Buhârî, Hudûd, 19; Rikâk, 23; Tirmizî, Zühd, 61.
13 Komisyon, Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 134.