Yüce kitabımız Kur’an’a göre şeytan, insanları kötü düşünce ve davranışlara yönlendiren bir varlıktır. O, insanları Allah’ı (c.c.) anmaktan, ona ibadet etmekten alıkoymak ister. İnsanların kötülüklere yönelmesinden memnunluk duyar. Bu gibi nedenlerle de şeytan, kültürümüzde kötülüklerin sembolü hâline gelmiştir.
Kutsal kitabımızın belirttiğine göre şeytan, insan için açık bir düşmandır. O, insana kötülük yaptırmak, onu doğru yoldan saptırmak için çaba gösteren bir varlıktır. Kur’an-ı Kerim, şeytanın kötülükleri konusunda bizleri açıkça uyarmaktadır. Şeytanın verebileceği zararlardan korunmamız için bizlere yol göstermekte, öğütler vermektedir.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yer alan bir ayette, “Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır.” (1) buyrulmaktadır. Başka bir ayette ise “Şeytan sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman sayın. O, kendi taraftarlarını ancak ateş ehli olmaya çağırır.” (2) buyrulmaktadır. Bu ayetler, şeytanın insan için bir düşman olduğunu belirtmekte, onun kötülüklerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır.
Yüce Allah (c.c.) bir ayette, “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” (3) buyurmaktadır. Başka bir ayette ise “… Kim Allah’ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür. (Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; hâlbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.” (4) ifadesi yer almaktadır. Böylece Rabb’imiz (c.c.), şeytanın aldatmacaları ve yönlendirmelerine karşı bizleri uyarmaktadır.
Kur’an-ı Kerim bizlere şeytanın kötülüklerine karşı Allah’a (c.c.) sığınmamızı da öğütlemektedir. Bununla ilgili bir ayette şöyle buyrulmaktadır: “Eğer şeytandan gelecek kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü o, işiten, bilendir.” (5)
Şeytanın insana yönelik hile ve kötülükleri konusunda bizleri uyaran kutsal kitabımız, onun herkesi etkileyemeyeceğini de belirtmektedir. Bununla ilgili bir ayette şöyle buyrulmaktadır: “Gerçek şu ki: İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir hâkimiyeti yoktur.” Aynı konuyla ilgili bir başka ayet ise şöyledir: “Şurası muhakkak ki benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabb’in yeter.” Bu ayetler şeytanın insan üzerinde kesin bir hâkimiyeti olamayacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Şeytan, insanı kötülük yapmaya yönlendirmek için çaba harcamaktadır. Ancak bu, yalnızca bir yönlendirmeden ibarettir. İnancımıza göre şeytanın insanı kötülük yapmaya zorlaması söz konusu değildir. Bu nedenle birtakım kişilerin, yaptıkları kötülüklerin sorumlusu olarak şeytanı göstermek istemeleri yanlıştır. Böyle kişiler bu davranışlarıyla sorumluluktan kurtulabileceklerini düşünerek kendilerini kandırmaktadırlar.
Bizler, şeytanın insan için açık bir düşman olduğunu bilmeliyiz. Şeytanın düşmanlığı ve kötülüklerinden korunma konusunda kutsal kitabımızın yol göstericiliğinden yararlanmalıyız. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’in öğütlerini dikkate almalı, Yüce Allah’a sığınmalı, ondan yardım dilemeliyiz.
1. İsrâ suresi, 53. ayet. 2. Fâtır suresi, 6. ayet. 3. Bakara suresi, 168-169. ayetler. 4. Nisâ suresi, 119-120. ayetler. 5. Fussilet suresi, 36. ayet.