İslam sözlükte, “itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, bir şeye teslim olmak, esenlikte kılmak” anlamlarına gelir. Terim olarak, “Yüce Allah’a itaat etmek, Hz. Peygamberin din adına bildirmiş olduğu şeylerin hepsini kalp ile tasdik edip dil ile söylemek, inandıklarını yaşamak, sözleri ve davranışları ile kabul edip benimsediğini göstermek” demektir.
Kur’an-ı Kerim’de iman ile İslam bazen aynı bazen farklı anlamda kullanılmıştır. İman ile İslam aynı anlamda kullanılırsa da İslam kelimesi, İslam’ın gerekleri olan hükümlerin dinden olduğuna inanmak, İslam’ı bir din olarak benimsemek ve ona boyun eğmek manasına gelir. İman ile İslam’ın farklı kavramlar olarak ele alınması durumunda her mümin, müslim olmakta fakat her müslim, mümin sayılmamaktadır. Çünkü bu anlamda İslam, kalbin bağlanışı ve teslimiyeti değil de dilin ve organların teslimiyeti, belli amellerin işlenmesi demektir. İslam daha genel bir kavram, iman daha özel bir kavram olmaktadır. Mesela münafık, diliyle Müslüman olduğunu söyler, buyrukları yerine getiriyormuş izlenimi verir fakat kalbiyle inanmaz. Münafık gerçekte inanmadığı hâlde, dünyada Müslüman’mış gibi gözükebilir10. Örneğin Hucurat suresi 14. ayet-i kerimede iman ile İslam ayrı kavramlar olarak zikredilmektedir : “Bedeviler inandık dediler. De ki: Biz iman
etmediniz ama boyun eğdik deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi.”