Temizlik sadece bedenimizi, elbiselerimizi ve çevremizi temiz tutmaktan ibaret değildir. Bunların yanı sıra duygu ve düşüncelerimizin de temiz olması gerekmektedir. Buna iç temizliği, kalp temizliği ya da manevi temizlik denir. Duygu ve düşünceleri temiz olan insanın bu durumu davranışlarına da yansır. Çünkü insanların davranışlarını, düşünceleri ve duyguları yönlendirir. Dolayısıyla çevresindekilere ve hayata olumlu bakan, güzel ve temiz düşünceli insanların davranışları da güzel olur. Güzel davranışlarda bulunmaya önem veren; dürüstlük, kibarlık, anlayışlılık, hoşgörülülük, yardımseverlik vb. özelliklere sahip insanlar da temiz insan olarak nitelendirilir.
Manevi temizliğe önem veren insanların en önemli özelliklerinden biri, dürüst ve güvenilir olmalarıdır. Dürüstlük, ahlaklı kişide bulunması gereken en önemli özelliklerdendir. Dürüst insan, sözlerinde, iş ve davranışlarında doğruluğa önem verir. Zarar göreceğini bilse dahi doğruluktan ayrılmaz. Hiç kimseyi aldatmaz, işlerinde hile yapmaz. Verdiği sözleri yerine getirir ve tutamayacağı sözleri vermez. Kendisine emanet edilen şeyleri koruma konusunda özen gösterir. Bütün bu özellikleri sebebiyle de dürüst insanlar, güvenilirdirler. Başkaları tarafından sevilir ve sayılırlar. İnsanlar, onlardan kendilerine bir zarar gelmeyeceğinden emindirler. Ayrıca Yüce Allah da böyle kullarını sever ve ödüllendirir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, vadederse (söz verirse) sözünü yerine getirmez, kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona hıyanet eder.” Buhari, İman, 24.
İslamiyet, dış temizliğine olduğu gibi iç temizliğine de büyük önem vermektedir. Peygamber Efendimize (s.a.v.) ilk gelen vahiylerden biri, “Elbiseni tertemiz tut ve kötü şeyleri terk et.” (Müddessir suresi, 4-5. ayetler.) şeklindedir. Bu ayetler, Peygamberimizden (s.a.v.) hem maddi hem de manevi temizliğe önem vermesini istemektedir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan pek çok ayette, insanlara dürüst ve güvenilir olmak, verilen sözleri yerine getirmek, emanetleri korumak emredilmektedir. Örneğin bir ayette, “…Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.” (İsrâ suresi, 34. ayet.) buyrulmaktadır. Başka bir ayette de “…Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) Rabb’i olan Allah’tan korksun…” (Bakara suresi, 283. ayet.) buyrularak emanetlerin korunması gerektiği belirtilmektedir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) birçok hadisinde manevi temizliğin önemini vurgulamış; insanlara doğruluktan ayrılmamayı, dürüst ve güvenilir olmayı tavsiye etmiştir. Örneğin bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Doğruluğa yapışın, ondan ayrılmayın, zira doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete iletir. Yalandan kaçının, zira yalan kötülüğe götürür, kötülük de cehenneme iletir…” (Müslim, Birr, 105.). Ünlü düşünür Hacı Bektaş Veli de bir sözünde, “Bir şişe içine pis bir şey konulup ağzı kapatılsa dışı ne kadar temizlenirse temizlensin içi kirli kalmış olur.” (İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretim Programı, s. 37.) diyerek iç ve dış temizliğine birlikte önem verilmesi gerektiğini belirtmiştir.