Yüce Allah (c.c.) tarih boyunca birçok peygamber göndermiştir. Rabb’imiz (c.c.), gönderdiği bütün peygamberleri insanlar arasından seçmiştir. Her şeyi bir hikmete göre gerçekleştiren Cenab-ı Allah’ın (c.c.), peygamberleri insanlar arasından seçmesinin de birçok hikmeti, sebebi vardır. Bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:
Peygamberler insanlar arasından seçilmiştir. Çünkü vahyin muhatabı insandır ve Allah (c.c.), elçilerini insanlara göndermiştir. Kur’an’da bu durum, “Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik.” (İsrâ suresi, 95. ayet.) ayetiyle belirtilmektedir. İnsanları hak yola çağıracak, onları ikna edecek kişinin insan olması çok önemli ve faydalıdır. Çünkü ancak bir insan, hemcinsi olan insanları anlayabilir. İnsanların duygularını, düşüncelerini, isteklerini, beklentilerini, zaaflarını, eksik ve kusurlarını ancak kendileriyle aynı cinsten olan bir insan bilebilir. Bunları bilmek de insanlar arası iletişimde çok önemli rol oynamaktadır. Dolayısıyla insanlarla iletişim kuran, onları doğru yola çağıran peygamberlerin insanlar arasından seçilmesi çok yararlı ve gerekli bir durumdur.
Peygamberler insanlar arasından seçilmiştir çünkü onların görevlerinden biri, insanlara örnek olmaktır. Bütün peygamberler, Allah’tan (c.c.) aldıkları ilahi emirleri, ilkeleri öncelikle kendi hayatlarında uygulamışlardır. Onlar, gerek ibadetleri gerekse Allah’ın (c.c.) diğer emirlerini yerine getirerek topluma örnek olmuşlardır. Böylece insanlara dinin nasıl yaşanacağını, ibadetlerin nasıl yapılacağını, nasıl ahlaklı bir insan olunabileceğini göstermişlerdir. Peygamberler, dinin emir ve yasaklarını öncelikle kendileri uygulamışlardır. Dinin isteklerini hayata geçirmenin zor olmadığını açıkça ortaya koymuşlardır. Eğer peygamberler insan değil de melek olsaydı onların örnek olma özelliği taşımaları mümkün olmazdı.
Bir keresinde Allah Resulü’nün (s.a.v.) yanına bir kişi geldi. Adam, Efendimizi (s.a.v.) görünce heyecanlandı ve titremeye başladı. Bu durumu gören Hz. Peygamber (s.a.v.) o kişiye şunu söyledi: “Arkadaş! Sakin ol. Ben kral değilim. Kureyş’ten kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum.” (İbn-i Mâce, Et’ime, 9.)
Peygamberler insanlar arasından seçilmiştir. Bu sayede toplumda çıkan sorunlara, insanlar arasında çıkan anlaşmazlıklara akıllıca ve insan fıtratına uygun çözümler getirebilmişlerdir. Evlilik, boşanma, miras, alışveriş vb. toplumsal ilişkiler konusunda ilahi vahyin ışığında çözümler ortaya koymuşlardır.