İslam dininde yapılması emredilen başlıca ibadetler; namaz, oruç, zekât ve hacdır. “Namaz dinin direğidir.” (5) sözünü duymuşsunuzdur. Dinimize göre akıllı ve ergenlik çağına gelen Müslümanların belirli vakitlerde namaz kılmaları gerekir. Namaz, İslam’ın beş temel şartından biri, Müslümanların günde beş vakit, dinî bakımdan belirlenen kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadettir. Bu kurallar; kıyam (ayakta durma), Namazda kıraat (kısa sureler ve ayet okumak) rükû (elle diz kapaklarını kavrayarak belden yukarısı yere paralel olacak şekilde eğilme), secde (alnı yere koyma), ka’de (oturma) dir. Namazdan önce abdest alıp temizlenmek dinî bir gerekliliktir. Ayrıca; beden, giysi ve namaz kılınan yer de temiz olmalıdır.
Namaz, Allah’ın rızasını kazanmak ve verdiği nimetlere teşekkür etmek için kılınır. Kur’an-ı Kerim’de Allah, “İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar…”( 6) ve “…Namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”( 7) buyurmuştur. Namaz; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere günde beş defa kılınır. Ayrıca yılda iki defa, Ramazan ve Kurban bayramlarının sabahında bayram namazı kılınır. Cuma günleri öğle vaktinde cuma namazı kılınır.
Oruç, İslam’ın beş temel şartından biridir. Allah, Kur’an-ı Kerim’de; “Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı)…”( 8) buyurarak orucun Müslümanların yerine getirmeleri gereken farz bir ibadet olduğunu bildirmektedir. Oruç, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış, sağlıklı ve yolcu olmayan Müslümanların yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Her yıl ramazan ayında, tan yerinin ağarmasından güneş batıncaya kadar bir şey yiyip içmemek şeklinde yerine getirilir. Orucun sabah başlama vaktine imsak, akşam bitiş vaktine iftar denir. Oruca başlarken yenilen yemeğe sahur denilir. Oruç süresince bir şey yenilmez ve içilmez. Bilerek bir şey yenir ve içilirse oruç bozulur. Hz. Peygamber, inanarak ve karşılığını bizzat Allah’tan bekleyerek tutulan oruçların, günahların bağışlanmasını sağlayacağını bizlere müjdelemiştir.( 9)
Hac, akıllı, ergenlik çağına ulaşmış, sağlıklı ve maddi imkânları yerinde olan Müslümanların ömürlerinde bir kez yerine getirmeleri gereken bir ibadettir. Hac, yılın belirli günlerinde ihrama girilerek Mekke’de bulunan Kâbe’yi tavaf etmek ve Arafat’ta vakfe yapmak suretiyle yerine getirilir. Hem mal hem de bedenle yapılan bir ibadettir. Kur’an’da hac ibadeti, imkânı olanlar üzerinde Allah’ın bir hakkı olarak anılmaktadır. (10)
Zekât, sözlükte temizlenme, arınma anlamlarına gelir. Mal ile yapılan bir ibadettir. Zengin sayılan Müslümanların yılda bir kez mallarının kırkta birini fakirlere vermeleridir. Yüce Allah, zekâtla ilgili olarak şöyle buyuruyor: “İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların ödülleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.” (11) Zekât ibadeti, toplumsal barışın sağlanmasında ve insanlar arasında sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarının güçlenmesinde önemli bir rol oynar. Zekât, öncelikle yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine verilir. Kur’an-ı Kerim’de zekâtın kimlere verileceği bildirilmiştir.( 12)
(5) Ahmed bin Hanbel, Müsned, C V, s. 245. (6) İbrahim suresi, 31. ayet. (7) Nisâ suresi, 103. ayet. (8) Bakara suresi, 184. ayet. (9) Buharî, Savm, 7. hadis. (9) Buharî, Savm, 7. hadis. (10) bk. Âl-i İmrân suresi, 97. ayet. (11) Bakara suresi, 277. ayet. (12) Tevbe suresi, 60. ayet.