Hz. Nuh (as) bıkıp usanmadan kavmini bir olan Allah’a (cc) inanmaya çağırıyordu. Bu durum Kur’an’da şöyle bildirilmiştir: “Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh’u kendi kavmine gönderdik.” (Nuh suresi, 1.ayet.)
Bir gün Nuh Peygamber, onlara büyük bir azaptan söz etti: “Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki ben, sizi ‘Allah’a kulluk edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin’ diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah’ın tayin ettiği vade gelince artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!” (Nuh suresi, 2-4. ayetler.) Hz. Nuh (as) üzgün bir şekilde evine döndü. Allah’a (cc) yakararak “Rabb’im! Doğrusu kavmimi sürekli doğru yola çağırdım. Ne var ki kendilerini her çağırışımda öğütlerimi dinlememek için kulaklarını tıkadılar. Tek tek ve toplu hâlde onlarla konuştum. Açıktan ve gizliden görüştüm. ‘Allah’ın göğü yedi kat üzerine nasıl yarattığını görmüyor musunuz? Güneşi ve ayı göğe nasıl yerleştirdiğini, sizi yeniden dirilteceğini düşünmüyor musunuz?’ dedim. Yüce Rabb’im, doğrusu onlar bana karşı geldiler. Korkarım ki bu insanlar yaşadıkça başkalarına kötü örnek olacaklar. Onlar hakkında en doğru kararı mutlaka sen verirsin. İman eden erkek ve kadınları bağışla, sadece zalimleri yok et.” dedi.
Yüce Allah (cc), Hz. Nuh’un (as) duası üzerine ona büyük bir gemi yapıp beklemesini buyurdu. Nuh Peygamber (as) nasıl gemi yapacağını bilmiyordu. Allah (cc), Hz. Nuh’a (as) onun ilmini de öğretti. Nuh Peygamber (as) gemi yapmaya başlayınca ona inanmayanlar,
— Ne oldu Nuh, peygamberliği bırakıp marangozluğa mı başladın, diyerek onunla alay ettiler.
Hz. Nuh (as) ise onlara aldırmayıp gemiyi bitirdi. Allah’ın (cc) buyruğunu beklemeye başladı.
Sonunda Allah (cc), Hz. Nuh’a (as) kendisine inananları ve her hayvandan birer çifti gemiye almasını emretti. Derken aylarca yağmur yağdı. Yeryüzü sularla kaplandı. Hz. Nuh (as) ve ona inananlar gemiye binip kurtuldular. Yağmur kesildikten sonra sağ salim gemiden indiler. İnanmayanlar ise suda boğulup gittiler. (bk. Nuh suresi, 25.ayet.)