Din, insanlık tarihinin başlangıcından günümüze kadar varlığını devam ettirmiş olan önemli bir kurumdur. Bireyleri birbirine bağlayan, toplumların ayakta kalmasını sağlayan en temel değerlerden biridir. Dolayısıyla dinin iyi ve doğru öğrenilmesi büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde bu görevi yürüten kurumların başında Diyanet İşleri Başkanlığı gelmektedir.
Kuruluşu
Tarih boyunca toplumlar halka dini öğretmek, din hizmetlerini yürütmek amacıyla bazı müesseseler oluşturmuşlardır. Osmanlı Devleti’nde din hizmetleri Meşihat denilen Şeyhülislamlık makamı tarafından yürütülmüştür. Cumhuriyet kurulunca bu hizmeti ifa edecek yeni bir kurum ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, dine önem veren bir devlet adamıydı. O, dinin toplumların varlığını devam ettirmesinde, milletlerin birlik ve beraberlik içinde, kardeşçe yaşamasında önemli rol oynadığını iyi biliyordu. Atatürk, dinin bu işlevlerini yerine getirebilmesi için doğru anlaşılması gerektiğine inanıyordu. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurduktan sonra bazı çalışmalar başlattı. Bunların başında, Diyanet İşleri Başkanlığını kurdurması gelir.
Diyanet İşleri Başkanlığı 3 Mart 1924’te Atatürk’ün emri ve girişimiyle kurulmuştur. Bu kurumun başına da uzun yıllar Ankara müftülüğü görevini yürüten Börekçizade Mehmet Rıfat Efendi atanmıştır. Ülkemizin anayasal kurumlarından biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı, kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığının, ilgili kanunda belirtilen temel görevleri şunlardır:
* İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek
* Din konusunda toplumu aydınlatmak
* İbadet yerlerini yönetmek
Başkanlık, kendisine verilen görevleri yerine getirirken laiklik ilkesi çerçevesinde hareket etmeye, siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalmaya özen gösterir. Diyanet İşleri Başkanlığı halkı dinî konularda aydınlatırken Kur’an ve sünnete dayalı sağlam bilgiyi esas alır. Ayrıca modern hayatı ve insanlığın ortak birikimini de göz önünde bulundurur. Başkanlık, hizmetlerini yürütürken vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmaz. Diyanet İşleri Başkanlığı, yurt içindeki vatandaşlarımızın yanı sıra yurt dışındaki vatandaş ve soydaşlarımıza din hizmetlerini en iyi şekilde sunmaya çalışır.
Din Görevlileri
Ülkemizde din hizmetlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde istihdam edilen bazı görevliler bulunmaktadır. Bunların başlıcaları diyanet işleri başkanı, müftü, vaiz, imam ve müezzin-kayyumdur.
Diyanet işleri başkanı, Diyanet teşkilatının en üst düzey görevlisidir. Ülkemizde ve yurt dışında din hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde, İslam dininin kurallarına ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütülmesini sağlamakla görevlidir.
Müftü, il ve ilçelerdeki en üst düzey din görevlisidir. Müftüler, görev yaptıkları bölgede halkı dinî konularda bilgilendirmek, din hizmetlerinin en iyi ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamakla yükümlüdürler.
Vaiz, belirli zamanlarda ve yerlerde cemaate vaaz verip nasihat etmekle görevli olan Başkanlık personelidir. Vaizler özellikle cuma ve bayram günlerinde, ayrıca müftülükçe belirlenen diğer zamanlarda camilerde vaaz verir, halkı dinî konularda aydınlatırlar. Bunun dışında, görevlendirilmesi hâlinde cezaevleri, çocuk ıslahevleri, güçsüzler yurdu, hastane gibi yerlerde de insanları dinî konularda bilgilendirir, vaaz ve nasihatte bulunurlar.
Din görevlilerinden biri de imamlardır. İmamlar camilerde vakit namazları ile cuma, bayram, teravih ve cenaze namazlarını kıldırmakla görevlidirler. Cuma ve bayram günleri camide hutbe okumak, cemaati dinî konularda bilgilendirip irşat etmek, isteyen kişilere Kur’an öğretip dinî bilgiler vermek, yaz Kur’an kurslarında görev almak da imamın yükümlülükleri arasında yer almaktadır. İmamlar ramazan ayında camilerde mukabele yapmak, duruma göre vakit namazlarından önce ve sonra Kur’an okumak gibi görevleri de yerine getirirler.
Müezzin-kayyumlar, cami görevlileridir. Camiyi ibadet için açmak ve kapatılması gereken zamanda kapatmak, namaz vakitlerinde ezan okumak, camide müezzinlik hizmetlerini yerine getirmek onların başlıca görevleri arasındadır. Camiyi ve çevresini temiz bulundurmak, camideki araç-gereçlerin bakımını ve korunmasını sağlamak, ibadetin huzur ve sükûn içinde yapılması için gerekli tedbirleri almak ve din hizmetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesinde imama yardımcı olmak da müezzin-kayyumların görevlerindendir.