İnsanlık tarihi ile birlikte başlayan kurban ibadeti, Allah’a yaklaşmak anlamına gelir. Dinimizde ise Allah’a yakınlaşmak ve O’nun rızasını kazanmak için kesilen belli nitelikteki hayvana kurban denir. Akıllı, ergenlik çağma gelmiş ve zengin Müslümanlar kurban kesmekle yükümlüdürler. Kur’an-ı Kerim’de: “Rabbin için kurban kes.” (Kevser Suresi, 2. ayet) ayetiyle kurbanın vacip olduğu belirtilmiştir. Kurban, Kurban Bayramının ilk üç gününde kesilir.
Kurban niçin kesilir?
Kurban Allah’a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız Allah’ın rızasını kazanmak için kesilir. Allah’tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve böyle yapanları Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Allah’tan başkası namına hayvan kesene Allah lanet etsin.” (İbni Mace, Edahi, 3) şeklindeki ifadesiyle uyarmıştır.
Hangi hayvanlar Kurban olarak kesilir?
• Koyun (Bir yaşını doldurmuş olması gerekir. Ancak anası kadar gelişmiş ve 6 ayını doldurmuş bir kuzu da kesilebilir.)
• Keçi (Bir yaşını doldurmuş olması gerekir.)
• Sığır-manda (İki yaşını doldurmuş olması gerekir.)
• Deve (Beş yaşını doldurmuş olması gerekir.)
İbadetler, Allah’a yakınlaşmak, onun hoşnutluğunu kazanmak ve verdiği nimetlere teşekkür etmek amacıyla yapılır. Kurban ibadeti de Allah’a olan inanç ve bağlılığımızı gösteren ibadetlerden biridir. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de kurbanla ilgili olarak: “Onların ne etleri nede kanları Allah’a ulaşır. Fakat ona sadece sizin takvanız ulaşır…” (Hac Suresi, 37. ayet) buyurmaktadır.
Adak kurbanı nedir? Adak kurbanının etinden yenebilir mi?
Bir işin olması veya bir dileğin gerçekleşmesi hâlinde kesilmek üzere adanan kurbana “adak kurbanı” denir. Örneğin bir kimse ”Şu işim olursa ya da şu sıkıntıdan kurtulursam bir kurban keseceğim.” diye bir adakta bulunur da o isteği gerçekleşirse adağını yerine getirmesi gerekir. Adak kurbanının etinden, adak sahibi, anası, babası, ninesi, dedesi, çocukları ve torunları da yiyemez. Adak kurbanlarının etinin tamamı fakir ve yoksullara dağıtılır. Eğer bu kişiler kurbanın etinden yerlerse yediklerinin bedelini fakirlere vermeleri gerekir.
Kurban ibadetinin sosyal dayanışma ve yardımlaşma açısından önemi nedir?
Kurbanın eti genellikle üç parçaya ayrılır. Bir parçası Kurbanı kesen kişi ve ailesine, bir parçası dost ve akrabalara, diğer parça ise fakir ve yoksullara dağıtılır. Kurban derisi de fakirlere veya hayır kurumlarına verilir.
Kurban, toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar; sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah’a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.
Kurban Tığlama (Kesme) Duası
Alevi-Bektaşiler, Kurban Bayramı başta olmak üzere, yılın belli mevsimlerinde çeşitli nedenlerle kurban keserler. Adak kurbanı, ziyaret yerlerine giderken kestikleri ziyaret kurbanı, muharrem ayında kesilen şükür kurbanı, Hakk’a yürüyen (ölen) kişinin affı için kestikleri dar kurbanı, yol kardeşliği (musahiplik) sözü verilirken kesilen musahiplik kurbanı bunlardan bazılarıdır.
Kurbanlarının etini ihtiyaç sahiplerine, akraba ve komşulara dağıtırlar. Cemlerde kesilen kurbanların etleri dualandıktan sonra “rıza lokması” olarak dağıtılır.
Kurban kesilirken aşağıda yer alan Kurban Tığlama (kesme) duası yapılır: “Bismillahi Allahü Ekber, tekbir Allahü Ekber, tekbir Allahü Ekber, kurban-ı Halil (Bu kurbanı Halil İbrahim Peygamberin kestiği kurban niyetiyle kesiyorum.), ferman-ı Celil (Allah’ın emri olduğu için kesiyorum.), tığ-ı Cebrail (Cebrail’in İbrahim Peygambere getirdiği kurban niyetiyle kesiyorum.), itaat-ı İsmail (İsmail’in, babası İbrahim’e ettiği itaati hatırlamak ve ona uymak için kesiyorum.) bismillahi Allahü Ekber. Allahü Ekber, la ilahe illallahu vallahu Ekber, Allahü Ekber ve lillahi’l-hamd. (Kendisinden başka ilah olmayan, hamt kendisine mahsus olan Allah’a ibadet etmek niyetiyle kesiyorum.)”
Kurban kesildikten sonra şöyle dua edilir:
Kurbanlarımız kabul, muratlarınız hasıl ola. Dergah-ı izzetine yazılmış ola. Dildeki dileklerinize, gönüldeki muratlarınıza vasıl ola. Kurbanlarınız kazaya kalkan, belaya bekçi ola. Duası bizden, kabulü de Allah’tan ola. Gerçeğe Hu… (İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, s. 85.)
Kurban, dinimizde yapılması istenilen ibadetlerden birisidir. Akıllı, ergenlik çağına gelmiş ve zekât verebilecek seviyede zengin olan Müslümanların bu ibadeti yerine getirmesi istenmiştir. Kuran’ı Kerim’de kurban kesilmesi ile ilgili “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser suresi, 2. ayet.) buyrulmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.) de “Kimin hâli vakti yerinde olur da kurban kesmezse mescidimize yaklaşmasın.” (İbn Mâce, Edahi, 2.) buyurarak, imkânı olan Müslümanları kurban kesmesi konusunda uyarmıştır. Kurban, sözlükte yaklaşmak ve yakınlaşmak anlamlarına gelir. Dinî terim olarak ise Allah’a (c.c.) yaklaşmak ve O’nun rızasını kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikte bir hayvanı ibadet amacıyla kesmektir. Kesilen bu hayvana kurban denir. Kurban kesmenin zamanı, bayram namazından sonra başlar ve kurban bayramının üçüncü gününe kadar devam eder.
Kurban kesen kimse, Allah’a (c.c.) olan saygı ve sevgisini göstermiş olur ve Allah’ın (c.c.) hoşnutluğunu kazanır. Allah’ın (c.c.) emrini yerine getirir ve O’na teslim olur. Allah’ın (c.c.) verdiği nimetlere şükreder. Allah’ın (c.c.) rızası için kesilen kurbanlarla ilgili Kur’an-ı Kerim’de “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşmaz. Fakat sizin Allah’ın emirlerine olan bağlılığınız O’na ulaşır…” (Hac suresi, 37. ayet.) ayetiyle Allah’a (c.c.) ulaşan şeyin samimiyetimiz ve takvamız olduğu belirtilir.
Aşağıdaki şartları taşıyan kimseler kurban kesmelidir.
1. Müslüman olmak.
2. Akıllı olmak.
3. Ergenlik çağına gelmek.
4. Özgür olmak.
5. Yolcu olmamak.
6. Nisâp miktarınca mal veya paraya sahip olmak.
Kurban ibadeti toplumda sosyal dayanışma ve yardımlaşmaya vesile olur. Dinî bir görev olarak kesilen kurbanlar birçok yoksula ve hayır kurumlarına ulaşır. Kurban kesen bir kimse, kurban etini Müslüman kardeşleriyle paylaşır. Bu da toplumdaki kardeşlik ve dostluk bağlarını kuvvetlendirir. Kurban eti, Peygamberimizin (s.a.v.) tavsiyesi üzerine üçe bölünür. (Ebû Dâvût, Dahâyâ, 10.) Bir kısmı yoksullara dağıtılır, bir kısmı bayramda gelen misafirlere ikram edilir, bir kısmı da ev halkı için ayrılır. Kur’an-ı Kerim’de de bu konuyla ilgili şöyle buyrulur: “Onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen fakirlere yedirin…” (Hac suresi, 36. ayet.) Ülkemizde birçok hayır kurumu gerek yurt içinde gerekse yurt dışında kurbanları yoksullara ulaştırıp kardeşlik bilincini oluşturur. Kurban derileri ise evde kullanılabileceği gibi hayır kurumlarına veya fakirlere verilebilir. Ayrıca Kurban Bayramı sayesinde Müslümanlar sevdikleriyle bir araya gelir, mutluluklarını ve üzüntülerini paylaşır.
Kurban keserken dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Öncelikle Kurban edilecek hayvanın cinsine göre belli bir yaşa gelmesi ve herhangi bir engelinin bulunmaması gerekir. Kurban kesilirken, hayvanın yönü kıbleye doğru çevrilmeli, “Bismillahi Allahu ekber” denilerek kurban edilmelidir. Kurbanı kesecek kişinin bu işin ehli olması gerekir. Bu yüzden kendisi kurban kesmeyi bilmeyen biri, kesim işlemi için vekil tayin edebilir. Kurban kesilirken hayvana, iyi davranmalı ve eziyet verici davranışlardan kaçınılmalıdır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) de bu konuyla ilgili şöyle buyurmuştur: “Allah her işi güzel yapmayı istemiştir. Bir hayvanı kestiğinizde de kesimini güzel yapın. (Biriniz hayvan keseceği zaman) bıçağını bilesin ve kestiği hayvanı rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57.) Kesim yerinde de çevre temizliğine ve sağlık kurallarına uyulmalıdır. Allah (c.c.) rızası için ibadet ederken başka insanlara rahatsızlık verilmemelidir.
Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanların dışında adak ve akika olmak üzere kurban çeşitleri de vardır. İsteklerimizin gerçekleşmesi için Allah’a (c.c.) kesmeye söz verip adadığımız kurbanlara adak kurbanı denir. Adak kurbanların etinden, kesen kişi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler yiyemezler ve tamamını fakirlere dağıtırlar. Eğer yerlerse yediklerinin bedelini fakirlere vermeleri gerekir. Akika kurbanı ise, doğan çocuk için kesilen kurbana denir. Allah’a (c.c.) şükür niyetiyle, isteyen kimselerin hem kız hem de erkek çocukları için kesilir. Kesilen bu kurban yenilir, yedirilir ve başkalarına sadaka olarak verilir.