“Biz her şeyi bir kadere (bir düzene, ölçüye, plana) göre yarattık.” (Kamer Suresi, 49. ayet)
Kader kavramından ne anlıyorsunuz?
Kader, Allah’ın her şeyi önceden bilmesi yani neyin, ne zaman, nerede olacağını belli bir ölçü, düzen ve plan içerisinde yaratmasıdır. Evrende var olan her şey zamanı gelince kadere uygun olarak gerçekleşir. Bu gerçekleşme olayına da kaza denir. Buharlaşan havanın yağmur ve kar taneleri şeklinde toprağa düşmesi, canlıların bitkilerle olan oksijen ve karbondioksit değişimi gibi olayların tümü Allah’ın takdirine bağlıdır. Nitekim Yüce Allah bir ayette: “Biz her şeyi bir kadere (bir düzene, ölçüye, plana) göre yarattık.”(Kamer Suresi, 49. ayet) buyurmuştur.
Allah, evrendeki düzen ve işleyişi birtakım yasalara bağlamıştır. Bunlara “evrenin yasaları” denir. Bu yasalar üç başlık altında sıralanır: Fiziksel yasalar, biyolojik yasalar ve toplumsal yasalar şeklindedir.
Kaza ve kader kavramları, Allah’ın evreni ve içindeki varlıkları belirli bir plan dâhilinde, belirli bir ölçü içinde bir düzen, uyum ve değişmez yasalara bağlı olarak yaratmasını ifade eder. Bu durum evrenin yasalarının olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu yasaların varlığını gösteren en önemli gösterge, evrendeki düzen ve varlıkların belli bir ölçüye göre yaratılmış olmalarıdır. Bunlar, fiziksel, biyolojik ve toplumsal yasalardan oluşur.
Fiziksel yasalar ne demektir?
Fiziksel yasalar, maddenin oluşumu, yapısı, hareketi, değişimi ve maddeler arası ilişkiler ile ilgili yasalardır. Bu yasalar; deney, gözlem ve araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Bu yasalar sayesinde Allah’ın evrende yarattığı düzen insanlar tarafından daha iyi anlaşılmış olur.
Fiziksel yasalar evrenseldir. Her zaman ve her yerde aynı sonucu verir. Örneğin “Su, deniz seviyesinde ve belli basınç altında 100 °C’ ta kaynar.”, “Isıtılan metaller genleşir.” Bu örnekler birer fiziksel yasayı belirtir. Yine eylemsizlik ilkesi gereğince, duran bir cisme bir kuvvet etki etmedikçe bu cisim hareket etmez. Örneğin, bir otomobil kendisine bir kuvvet etki etmedikçe yerinden hareket etmez. Bu yasalarda açıklanan olaylar gözlenebilir, ölçülebilir ve evrensel niteliktedir.
Fiziksel yasalar; Allah’ın üstün kudret sahibi olduğunun ve her şeyi hakkıyla bildiğinin göstergesidir. Bu konuda Allah şöyle buyurur: “Onlara bir delil de gecedir ki biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de birden karanlığa gömülürler. Güneş de (bir delildir onlara), akar gider yörüngesinde. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın yaratmasıdır…” (Yasin Suresi, 37-40. ayetler)
Fiziksel yasaların var oluş sebebi nedir?
Allah, yeryüzünde yaşamın mümkün olabilmesi için, varlıklar arasındaki düzeni sağlayan fiziksel yasaları koymuştur. Evrensel olan bu yasalar, doğal dengeyi korur evrendeki ölçülü yaratılışın devamını sağlar. Böylece evrende yaşama ortamı oluşturur. Kur’an’da geçen “Allah, yeryüzünü sizin için bir döşek, gökyüzünü de bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla size rızık olan çeşitli ürünler çıkardı.” (Bakara Suresi, 22. ayet) ayeti fiziksel yasalarla evrendeki yaşama ortamının oluşturulması arasındaki ilişkiyi açıklar.
Evrendeki fiziksel yasalar Allah’ın çizdiği bir kaderdir ve Allah’ın sonsuz güç sahibi olduğunun bir göstergesidir. Fiziksel yasaları bilmek, çevremizde meydana gelen olayları anlamlandırmamıza katkı sağlar. Ayrıca fiziksel yasalar dayalı olarak gelişen teknolojik ürünler, insan yaşamını kolaylaştırır.
Biyolojik yasalar ne demektir?
Evrendeki yasalardan biri olan biyolojik yasalar; canlıların oluşumu, gelişimi, üremesi ve canlılık özellikleriyle ilgili yasalardır. Her şeyi bir sebebe bağlayan Allah; bitki, insan ve hayvanların oluşumunu biyolojik yasalara bağlı kılmıştır.
Biyolojik yasaların özellikleri nelerdir?
Biyolojik yasalar, fiziksel yasalar gibi evrenseldir; deney, gözlem ve araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Örneğin insanın yaşaması için solunum, sindirim ve dolaşım gibi sistemlere sahip olması gerekir. Canlılar dış dünyayı algılayabilmek için ise duyu organlarına ihtiyaç duyarlar. İnsanın yaratılış gerçeği hakkında Allah şöyle buyurur: “(Ey insanlar!) Biz sizi basit bir sudan yaratmadık mı? İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik, sonra da ona ölçülü bir biçim verdik…” (Mürselât Suresi, 20-23. ayet) Bir başka ayette ise yaratılış hakkında şöyle buyrulur: ”O (Allah), insanı alaktan (embriyodan) yarattı.” (Alak Suresi, 2. ayet)
Her şey Allah’ın bilgisi dâhilinde belli biyolojik yasalara göre gerçekleşir. Balıklar, suda solunum yapabilmek için solungaca, kuşlar uçabilmek için iki kanada ihtiyaç duyarlar. Etle beslenen hayvanların çene yapıları, otla beslenen hayvanların çene yapılarından farklıdır. Hayvanların vücut yapıları yaşamalarına uygundur. Farklı bölgelerde yaşayan hayvan türleri buna örnek verilebilir.
Allah tarafından, ihtiyaçlarını karşılamaları için canlılara verilen birtakım biyolojik özellikler, evrenin yasalarına uygun olarak yaratılmıştır. Bu yasalar, doğadaki mükemmel bir düzen ve dengenin göstergesidir. Doğadaki dengenin bozulması canlılara zarar verir. Bizler de doğaya ve canlılara zarar vermemeli, biyolojik dengeyi korumaya çalışmalıyız.
Toplumsal yasalar ne demektir?
Evrendeki yasalardan biri olan toplumsal yasalar; toplumsal oluşum, gelişim, değişim ve çözülme ile ilgilidir. Bu yasalar toplumsal olaylar arasında var olan sebep – sonuç ilişkisini ifade eder. Örneğin gelir dağılımının adil olduğu toplumlarda yoksulluk azalır, adaletin olmadığı toplumlarda barış bozulur, eşitlik ve adalet yoksa bunalım ve kargaşa dönemleri yaşanır. Kuraklık sonucu açlık ve susuzluk yaşayan insanların, yaşanabilir yerlere göç etmeleri ve tarımsal üretimin azalıp sanayileşmenin artmasıyla köyden kente olan göçün hızlanması toplumsal yasalara örnek verilebilir.
Toplumsal yasalar Kur’an-ı Kerim’de “sünnetullah” kavramıyla dile getirilir. Sünnetullah, Allah’ın evrene koymuş olduğu yasalardır. Bir ayette bu durum şöyle ifade edilir: “…Sen Allah’ın yasasında (sünnetullahta) hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen Allah’ın yasasında asla bir sapma da göremezsin.” (Fâtır Suresi, 43. ayet)
Kur’an-ı Kerim, toplumsal yasaların işleyişi hakkında düşünmeyi ve buna göre davranmayı öğütler: “Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmazlar mı?…”(Fâtır Suresi, 44. ayet) Toplumsal yasalar insanların çevresiyle uyum içerisinde yaşamasını sağlar.
Toplumsal yasalar, insanların birbirlerinin hak ve hukuklarına özen göstermelerini ve zarar verici davranışlardan kaçınmalarını gerektirir. Yapılan haksızlığın yapanın yanında kâr kalmayacağı ve bundan tüm toplumun etkileneceği konusunda Kur’an’da şöyle buyrulur: “(Öyle) Bir fitneden sakının ki, aranızdan yalnız haksızlık edenlere erişmekle kalmaz (hepinize erişir)…”(Enfâl Suresi, 25. ayet) Bu bakımdan adalet, sağlık ve güvenlik konularında toplumsal bilincin oluşması, toplumun huzuruna katkı sağlar. Bizler de toplumsal yasalar gereği, başkalarına iyilikte bulunmalı ve yararlı birey olmaya çalışmalıyız.
Toplumsal yasaların bir yönü, fiziksel ve biyolojik yasalar gibi evrenseldir. Toplumsal yasalar da fiziksel ve biyolojik yasalar gibi olaylar arasındaki neden ve sonuç ilişkisi, gözlem ve deneylerle doğrulanmıştır.
insanın ölmesi hangi yasaya girer?
fiziksel yasa
uçağın uçması hangi yasadır
kuşların uçabilmek için kanatlarının olması acaba hangi yasaya girer?