Hıristiyanlığın İnanç Esasları

Hz. İsa hayatı boyunca insanları Tanrı’ya iman etmeye ve onun buyruklarına teslim olmaya çağırmıştır. Pavlus ve diğer din adamları ise İsa’ya iman etmeye çağırarak onu tanrısallaştırmışlardır. Pavlus bugünkü Hıristiyanlığın inanç esaslarının oluşmasını sağlamış, sonraki dönemlerde 325 yılında İznik ve 381 yılında İstanbul konsillerinde7 bu esaslar Hıristiyan din adamları tarafından kabul edilmiştir.

Hıristiyan inanç esasları teslis, asli suç ve hulul olmak üzere üç önemli esas Vatikan üzerine kurulmuştur. Teslis, üçleme anlamına gelen ve Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un birleşmesinden meydana geldiğine inanılan Hıristiyanlıktaki Tanrı anlayışına denir. Teslis inancına göre baba, Allah’ı; oğul, İsa’yı; Ruhülkudüs de Cebrail’i simgeler. (MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s. 363.) Hıristiyanlık inancında teslis, akılla kavranılamayan, iman edilmesi gerekli olan “ilahi bir gizem / sır”dır. Hıristiyan inancının temelini teslis inancı oluşturur.

Hıristiyanlar, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında “üç kişilikte tek bir Tanrı”nın varlığına iman ederler. Hıristiyanlık inancına göre Baba mutlak güç sahibi ve yaratıcıdır. Baba, Oğul’a hulül etmiş ve o da insanların günahına kefaret olmak üzere kendini çarmıhta feda etmiştir. Kutsal Ruh ise ilahi sevgiyi insanın kalbine vermektedir. Baba yaratıcı, Oğul kurtarıcı, Kutsal Ruh ise takdis edicidir. (DİB, Yaşayan Dünya Dinleri, s. 95.) Asli suç, Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın cennette işlediği günah nedeniyle dünyaya gelen her insanın günahkâr olarak doğduğu düşüncesidir. Hıristiyan inancına göre Hz. İsa, tüm insanlık için işlenen günahların kefaretini ödemek için kendi canını feda etmiştir. Böylece Hz. İsa, insanoğlu ve Tanrı arasındaki Hz. Âdem’den dolayı olan kopmayı düzeltmiş ve uzlaşma sağlamıştır. (DİB, Yaşayan Dünya Dinleri, s. 97.) Hulul, Tanrı’nın Hz. İsa’da bedenleşerek yeryüzünde yaşamasını ifade eder. Hıristiyan inancına göre Hz. İsa sadece bir peygamber değil aynı zamanda Tanrı’nın oğludur.

Hıristiyanların kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes, Ahd-i atik (Eski Söz) ve Ahd-i ceditten (Yeni Söz) oluşur. Hıristiyan inancına göre Eski Ahit, Tanrı’nın Hz. Musa ile Sina’da yaptığı ahdi temsil eder. Yeni Ahit ise Hz. İsa’nın havarileriyle son akşam yemeğinde yaptığı sözleşmeyi temsil etmektedir. Yahudilerin kutsal metinleri olarak kabul edilen Ahd-i atik (Tanah), Hıristiyan kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes’in ilk bölümünü oluşturur. Hıristiyanlığın asıl kutsal metinleri olan Ahd-i cedit ise Kitab-ı Mukaddes’in ikinci bölümünde yer alır. Ahd-i cedidin içinde Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri, Pavlus’un Mektupları, Diğer Mektuplar ve Yuhanna’nın Vahyi bölümleri bulunur. İnciller’de Hz. İsa’nın hayat hikâyesi, Hıristiyanlığın bazı temel inanç esasları ve Pavlus’un mektuplarıda yer almaktadır. Hz. İsa’nın (a.s.) sözleri, o hayatta iken değil, onun ölümünden sonra yazıya geçirilmiştir. (TDV, İslam Ansiklopedisi, C 17, s. 368 – 372.)Hıristiyanlık inancında Hz. İsa’dan önce gelen peygamberlere inanılır. Bundan dolayı Hz. İsa, Havariler ve diğer inananlar tarafından Hz. Musa’nın dinini devam ettiren bir peygamber olarak görülmüştür. Pavlus ve sonraki dönemlerde ise Hz. İsa’nın bir Tanrı olduğu kabul edilmiştir. Hıristiyanlık inanışına göre Hz. İsa, Tanrı’dan vahiy almamıştır çünkü o Tanrı’nın sözü ve vahyin kendisidir. (Thomas Michel, Hıristiyan Tanrıbilimine Giriş, s. 60-62.)

Yorum yapın