Peygamberler, insanları iyiye ve doğruya sevk etmek, yeryüzünde adaleti yerleştirmek ve insanları bir olan Allah’a (c.c) kulluk etmeye davet etmek için gönderilmişlerdir. Kur’an-ı Kerim, peygamberlerin örnek olma vasıflarından dolayı insanlardan seçildiğine birçok ayette işaret eder.
Peygamberler insan olmaları sebebiyle tıpkı diğer insanlar gibi yer, içer, evlenir, çoluk çocuk sahibi olur, çalışır, hastalanır ve ölürler. zülme, sevinme, ağlama gibi insanî özellikler onlar için de geçerlidir. Ancak onlar, Allah’ın (c.c) insanlar içinden seçip vahiyle muhatap kıldığı kutlu elçiler oldukları için diğer insanlardan farklı birtakım üstün özelliklere sahip olmaları da peygamber olmalarının bir gereğidir. Zira peygamberler örnek ve önder insanlardır. İnsanlara doğru yolu göstermek için gönderilen her peygamberin, belli niteliklerle donatılmış olması peygamberliğinin bir gereğidir. Bu sayede kendilerine verilen ilahi vazifeyi en iyi şekilde yapabilmişlerdir. Bütün peygamberlere sahip oldukları bu sıfatlarla birlikte inanmak, peygamberlere imanın bir gereğidir. Peygamberlerde bulunması zorunlu olan sıfatlar; sıdk, emanet, fetanet, ismet ve tebliğ olmak üzere beş tanedir.
Sıdk: Doğruluk demektir. Peygamberlerin söz ve davranışlarında doğru ve dürüst olmalarını ifade eden bu sıfat, peygamberlerin en önemli özelliklerinden biridir. Sıdk, peygamberlerin hem toplumsal ilişkilerinde hem de ilahi emir ve yasakları tebliğ ederken doğru sözlü, sâdık olmalarıdır. Peygamberlerin yalan söylemeleri asla caiz değildir. Aksi halde, insanların kendilerine inanmaları ve bildirdiklerini tasdik etmeleri mümkün olmazdı. Ayrıca sıdkın zıddı olan yalan, peygamberlerin ismet ve emanet sıfatlarıyla da bağdaşmaz.
Emanet: Emin ve güvenilir olmak demektir. “Bir peygambere? emanete hıyanet yaraşmaz.”9 ayetinde işaret edildiği gibi bütün peygamberler son derece güvenilir şahsiyetlerdir. Hem Allah Teala’nın insanlara açıklanmak üzere onlara vahyettiği ilahi mesajları iletme ve korumada hem de insanlarla olan sosyal ilişkilerinde en önemli vasıfları emin ve güvenilir olmalarıdır.
Kur’an-ı Kerim’de, geçmiş peygamberlerin güvenilir ve emin olma özelliklerinden bahseden pek çok ayet vardır.
İsmet: Günah işlememek, günahtan uzak durmak demektir. Peygamberler Allah’ın (c.c) kendilerine verdiği iradelerini asla günah yönünde kullanmazlar. Bu açıdan onlar korunmuş ve günahsızdırlar. Böyle olmaları da onların aslî özelliklerindendir. Bu nitelik, davetlerinin gerçekliği ve doğruluğu konusunda muhataplarını ikna etmelerini sağlayan en temel özelliktir. Peygamberler, Allah’ın (c.c) kendilerine lütfettiği bu özellik sebebiyle peygamberlik görevlerinden önce ya da sonra her türlü şirk, küfür ve büyük günahtan uzak durmuşlardır.
Peygamberler iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışırken kendileri günah işlemiş olsalardı bu onların örnekliğini ve inandırıcılığını kaybetmelerine sebep olurdu. Çünkü bir insanın hem peygamber olması hem de günah işlemesi düşünülemez. Peygamberler günah işlememiş olmakla birlikte onlar da insan olarak irade ve sorumluluk sahibidirler. Bu sebeple zaman zaman günah derecesinde olmasa da “zelle” denilen küçük hatalar yapabilirler.11 Ancak yaptıkları hatada ısrar etmezler. Vahiyle hemen uyarılırlar ve bir daha aynı hataya düşmezler.
Fetanet: Peygamberlerin akıllı, zeki ve anlayışlı olmaları demektir. Peygamberlerin, büyük bir sorumluluk gerektiren bu görevlerini eksiksiz ve mükemmel bir şekilde yerine getirebilmesi için üstün bir akıl, yüksek bir zekaya sahip olmaları gerekir. Aksi halde muhataplarını ikna edemez, toplumsal dönüşümü sağlayamazlardı. Onun için peygamberler, Allah’ın (c.c) kendilerine ihsan ettiği bu vasıflarıyla toplumlarında temayüz etmiş seçkin insanlardır.
Tebliğ: Bildirmek, açıklamak demektir. Peygamberlerin, Allah’tan (c.c) aldıkları vahyi eksiksiz bir şekilde insanlara ulaştırması demektir. Bunun tersi onlar için söz konusu olamaz. Yüce Allah, emir ve yasaklarını tebliğ etmekle görevlendirdiği peygamberlerini yaşadığı zamanın koşullarına göre zaman zaman farklı mucizelerle desteklemiştir. Mucize sözlükte, “âciz ve güçsüz bırakan, benzeri yapılamayan, harika olay” anlamlarına gelir. Terim olarak ise “Allah’ın (c.c), peygamberin peygamberliğini desteklemek için onun eliyle gösterdiği ve insanların benzerini getirmekten âciz kaldığı olağanüstü olay” diye tarif edilebilir.
10. Şuarâ suresi, 107, 125, 143, 162, 178. ayetler.
11. bk. Yusuf suresi, 23-24. ayetler; Abese suresi, 1-10. ayetler; Bakara suresi, 35-37. ayetler.
12. A’râf suresi, 67. ayet.
13. Mâide suresi, 67. ayet.
14. Ahzab suresi, 39. ayet.
15. Peygamberlerin Sıfatları için bk. Ahmet Lutfi Kazancı, İslam Akaidi s. 164-138.