İslam’da Mektep ve Önemi

Mektepler, bugünkü anlamda ilkokul seviyesinde okuma yazma eğitimlerinin verildiği okullardır. İslam tarihi incelendiğinde günümüzdekine benzer bir okuldan bahsetmek mümkün olmamakla beraber Hicret’ten sonra bir mektep müessesesinin varlığından bahsedilebilir.

Hz. Peygamber’in (s.a.v.), on Müslüman çocuğa okuma yazma öğretmeleri karşılığında Bedir Savaşı esirlerini serbest bıraktığı bilinmektedir. Buradan hareketle bir veya birkaç sınıflı bir okulun oluşturulduğu ortaya çıkmaktadır. Vahiy kâtiplerinden Zeyd b. Sabit de (r.a.) bu okulun öğrencilerindendir. Hulefa-i Raşidin Devri’nde ve özellikle Hz. Ömer (r.a.) zamanında bu tür okullar yaygınlaşmıştır. Hz. Ömer Dönemi’nde mektepler kurularak muallimlere maaş bağlanmıştır. Emevi ve Abbasi Dönemi’nde mekteplerin sayıları artmıştır.

İlk dönemlerde müstakil binalar yerine camilerin eklentisi şeklinde tesis edilen mekteplerin, eğitim tarihi açısından erken sayılacak bir dönemde çok ileri birtakım metotlar geliştirdiği görülmektedir. Çocuklar mektepte okuma yazma öğrendikten ve Kur’an’ı hatmettikten sonra daha ileri seviye derslerine mescitlerde devam ederlerdi. Bu eğitim kurumlarında öğrencilere zekâ ve kabiliyetlerine göre ders verilir, öğrencileri henüz tahsil hayatının başında iken bıkkınlığa ve ümitsizliğe düşürmemeye gayret gösterilirdi. Başarılı olan öğrencilere caddelerde geçiş yaptırılır ve çeşitli hediyelerle öğrenciler ödüllendirilirdi.31

31 Nebi Bozkurt, “Mektep”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 29, s. 5-6.

Yorum yapın