Beden temizliği denilince akla öncelikle el ve yüz temizliği gelir. Ellerimiz ve yüzümüz gün içinde çok çabuk kirlenir. Bundan dolayı hem ellerimizi hem de yüzümüzü sık sık yıkamalıyız. Mikroplar, temiz olmayan ortamlarda ürer. Musluklar, kapı kolları, merdiven korkulukları, meyve ve sebzeler gibi günlük hayatta kullandığımız veya dokunduğumuz pek çok şeyde çeşitli mikropların barınması mümkündür. Çevremizdeki eşyalara dokunduğumuzda veya kirli ortamlarda bulunduğumuzda mikroplar vücudumuza bulaşır ve hastalanmamıza sebep olabilir. Bu sebeple günlük hayatımızda temizliği bir alışkanlık hâline getirmeli, ellerimizi sık sık yıkamalıyız.
Beden temizliği hakkında dikkat etmemiz gereken konulardan biri de tırnak temizliğidir. Tırnak temizliği, el ve ayak temizliğinin tamamlayıcı ögesidir. Biz bunun bilincinde olmalı, tırnaklarımızı düzenli aralıklarla kesmeliyiz. Uzamış tırnakların, ağız, burun ve göz ile temas edebileceğini unutmamalıyız. Tırnaklarımızı sürekli bakımlı ve temiz tutmalıyız. Kişisel temizliğin en önemli parçalarından biri de banyo yapmaktır. Banyo yapmak, beden sağlığımız için çok önemlidir. Çünkü toz, kir ve ter derimizin gözeneklerini kapatır.
Yapacağımız banyo ise gözenekleri açar ve bizi rahatlatır. Dinimize göre de özellikle cuma günleri boy abdesti alıp banyo yaparak temizlenmek sünnettir yani Peygamberimizin (s.a.v.) yaptığı ve bizlere de tavsiye ettiği güzel bir davranıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) bu konuyla ilgili bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Her yedi gün (en az) bir (kez) yıkanmak, Allah’ın her Müslüman üzerindeki hakkıdır.” (Buhari, Cum’a, 12.)
Saçların bakımlı ve temiz tutulması da beden sağlığımız açısından önem taşır. Bu sebeple saçımızın temiz ve bakımlı olmasına özen göstermeliyiz. Ağız ve diş temizliğine de önem vermeliyiz.
Dişlerimizi günde en az iki kez fırçalamalıyız. Diş fırçamızı üç ya da dört ayda bir değiştirmeliyiz. Düzenli aralıklarla dişlerimizi kontrol ettirmeliyiz. Peygamberimiz (s.a.v.) ağız ve diş sağlığına büyük önem vermiştir. “Ümmetime zor gelmeyeceğini bilseydim her abdestten önce misvak kullanmalarını emrederdim.” (Nesâî, Tahâret, 6.) buyurmuştur. Başka bir hadisinde de “Misvak kullanınız. Çünkü misvak ağzı temizler, Allah’ın rızasını kazandırır.” (İbn-i Mâce, Tahâret, 289.) buyurarak ağız ve diş sağlığımıza önem vermemizi istemiştir.
Giysiler, vücudumuzla doğrudan temas hâlindedir. O hâlde bedenimizin temizliğine olduğu gibi elbiselerimizin temiz olmasına da özen göstermeliyiz. İç çamaşırlarımızı sık sık, mümkünse her gün değiştirmeliyiz. Dış giysilerimizi temiz ve özenli kullanmalıyız. Okuldan gelince elbiselerimizi askıya asmalı ve günlük kıyafetlerimizi giymeliyiz. Pis, mikrop barındıran ortamlarda oynamamalıyız. Ayakkabılarımızın her zaman boyalı ve temiz olmasına önem vermeliyiz.
İslamiyet elbise temizliğine büyük önem vermiştir. Sevgili Peygamberimize (s.a.v.) ilk gelen ayetlerden biri, giysilerin temiz tutulmasıyla ilgilidir. Bu ayette Hz. Muhammed’e (s.a.v.) ve onun şahsında tüm Müslümanlara hitaben, “Elbiseni tertemiz tut.” (Müddessir suresi, 4. ayet.) buyrulmuş ve giysilerin temiz tutulması emredilmiştir. Başka bir ayette de Yüce Allah, “Ey âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü o, israf edenleri sevmez.” (A’raf suresi, 31. ayet.) buyurarak temiz ve güzel giyinmeyi tavsiye etmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), elbiselerinin temiz ve düzgün olmasına önem verir, saçını ve sakalını bakımlı ve temiz tutardı. İnsanların yanına kıyafeti, saçları dağınık hâlde çıkmazdı. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.), Mescid-i Nebi’de iken saçı, sakalı birbirine karışmış, kötü görünümlü bir kişi onu ziyarete gelmişti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onu, dışarı çıkıp kendisine çekidüzen vermesi konusunda uyarmış, o kişi de derhâl bunu yerine getirmiştir. Dönüp geldiğinde ise Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinizin o şekilde karmakarışık gelmektense böylesi daha iyi değil mi?” (İmam Malik, Muvatta, Şa’r, 7.)