Yüce dinimiz İslamiyet Müslümanları kardeş saymıştır. Kardeşlik ilişkilerine zarar veren her türlü kötü davranışı da yasaklamıştır. Alay etmek, insanlar arası ilişkileri bozan, dinimizin kardeşlik anlayışıyla bağdaşmayan bir davranıştır. Bu sebeple de başkalarıyla alay etmek dinimizde yasaklanmış ve günah kabul edilmiştir. Rabb’imiz (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de, “Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay hâline!” (Hümeze suresi, 1. ayet.) buyurmuştur. Böylece insanlarla alay edenlerin, cezalandırılacağını belirtmiştir.
“Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın…” (Hucurât suresi, 11. ayet.)
İnsanı Cenab-ı Allah (c.c.) yaratmıştır. Rabb’imiz (c.c.) her insana farklı fiziksel ve kişisel özellikler bahşetmiştir. Dolayısıyla insanların özellikleriyle alay edenler, Allah’ın (c.c.) yarattığı şeylerle alay etmiş olmaktadır. Bir resimle alay eden kişi aslında o resmi yapanla, bir elbiseyi beğenmeyen kişi o elbiseyi dikenle alay etmiş olmaktadır. Tıpkı bunun gibi insanların fiziksel özelliklerini alay ve eğlence konusunu yapan kişi de o özellikleri yaratan ile alay etmiş olmaktadır. Çünkü hiç kimse, fiziksel özelliğini kendisi belirlememektedir. İnsanlarla alay etmenin kişiye ve topluma birçok zararı vardır. Kendisiyle alay edilen kişi mahcup duruma düşer. Kendini değersiz ve gururu kırılmış hisseder. Böyle kimselerin özgüveni azalır. Bütün bunlar da o kişiyi mutsuz ve huzursuz eder. Başkalarıyla alay etmek insanlar arası ilişkileri bozar. Dostlukların, arkadaşlıkların bitmesine yol açar. Toplumda kavgalara, huzursuzluklara sebep olur. Barış ve huzur ortamını bozar.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlarla alay etmenin kötü bir davranış olduğunu sık sık belirtmiş, insanları bu kötülükten uzak durmaya yönlendirmiştir. Bir gün Hz. Aişe (r.a.), Hz. Peygamber’e (s.a.v.) eşi Safiye’nin (r.a.) kısa boylu olduğunu söyleyerek onu küçümsemişti. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Ey Aişe! Öyle bir söz söyledin ki o söz denize karışsa onun suyunu bozardı.” (Ebu Davud, Edeb, 35; Tirmizî, Kıyamet, 51.) buyurarak onu uyarmıştır.