Kur’an’ın Temel Amaçları: Doğru İnanç

İnsanın bir yaratıcıya inanma ihtiyacı, doğuştan gelen bir özelliğidir. Bu sebeple Allah (c.c.) insana, doğru olan inanç yolunu kutsal kitaplar ve peygamberler vasıtasıyla göstermiştir. Son ve değişmemiş kitap olan Kur’an-ı Kerim, insanlara doğru bir inancın nasıl olması gerektiğini açıklamıştır.

İslam dininin doğduğu ortamda insanların çoğu yanlış inançlara sahipti. Kendi elleriyle yaptıkları putların ilah olduğunu düşünüyor ve onlara tapıyorlardı. Bazı insanlar ise ateş, güneş gibi yaratılmış varlıkların ilahlığına inanıyorlardı. Allah’ın (c.c.) birliğine inanan insanların sayısı azdı. Yüce Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla Arap toplumuna ve tüm dünyaya Allah’ın (c.c.) varlığını ve birliğini en açık bir şekilde bildirmiştir. Konuyla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de “Halbuki onlar (edindikleri ilahlar), ne onlara yardım edebilirler ne de kendilerine yardım edebilirler. Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, sussanız da sizin için birdir (sonuç alamazsınız). Allah’ı bırakıp tapındıklarınızın hepsi sizin gibi (yaratılmış) kullardır. Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi hemen onları çağırın da size cevap versinler (duanıza icabet etsinler).”7 ayetleriyle insanların ilah anlayışlarının yanlışlığını ortaya koymuştur. Yüce Allah (c.c.) “Sizin ilahınız ancak kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah’tır. O ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.”8 ayetiyle de doğru bir Allah inancının nasıl olması gerektiğini ifade etmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de insanların doğru bir inanca ve doğru yola ulaşmalarını sağlamak amacıyla Allah’ın (c.c.) varlığı ve birliği üzerinde önemle durulmuştur. Allah’ın (c.c.) Hz. İsa’yı (a.s.) ve Üzeyir Peygamberi (a.s.) oğul edindiği9 gibi inançların yanlışlığı vurgulanmıştır. Yüce Allah (c.c.) “O, gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratandır. O’nun bir eşi olmadığı hâlde nasıl bir çocuğu olabilir? Halbuki her şeyi O yarattı. O her şeyi hakkıyla bilendir.”10 ayetiyle yaratıcının varlığını açık bir şekilde ifade etmiştir. İhlas suresinde de Allah’ın (c.c.) bu iddialardan uzak olduğu şu şekilde ifade edilmiştir: “De ki: “O, Allah’tır, bir tektir. Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır; o, hiçbir şeye muhtaç değildir.) Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir.). Kendisi de doğmamıştır (Kimsenin çocuğu değildir).” Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.” Konuyla ilgili bir başka ayette de “İşte sizin Rabbiniz Allah. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na kulluk edin. O her şeye vekil (her şeyi yöneten, görüp gözeten)dir.” buyrularak Allah’ın (c.c.) birliği vurgulanmıştır. “…Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah ancak bir tek ilahtır. O çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. Vekil olarak Allah yeter.” ayetiyle de Baba, Oğul, Kutsal Ruh’tan oluşan üçlü tanrı anlayışına sahip olanları da bu şekilde uyarmaktadır.

Görünmeyen varlıklardan meleklerin Allah’ın (c.c.) kızları olduğu inancının yanlışlığı, Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilmiştir: “(Ey müşrikler!) Rabbiniz, erkek çocukları sizin için ayırdı da kendisi meleklerden kız çocuklar mı edindi! Gerçekten siz, (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz.” 11

Kur’an-ı Kerim’de İslam dininin temel inanç esaslarının Allah’a (c.c.), meleklere, kitaplara, peygamberlere, kaza ve kadere ve ahiret gününe inanmak olduğu vurgulanmaktadır. Bu esaslarla ilgili ayrıntılı açıklamalar ayetlerde yer almaktadır. Bu da Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla Allah’ın (c.c.), insanları doğru bir inanca ulaştırmayı amaçladığını göstermektedir.

7 Araf suresi, 192-194. ayetler.
8 Taha suresi, 98. ayet.
9 Tevbe suresi, 30. ayet.
10 En’am suresi, 101. ayet.
11 İsrâ suresi, 40. ayet.

Leave a Comment